Bir ürünün müslümanlarca tüketilebilmesi için en az üç temel vasfa haiz olması gerekir. Bunlar ;
Kesin olarak haram edilmemiş, helal ürün olması,
Tayyip yani temiz olması,
Sağlıklı olmasıdır.
Bu çarpık düzeni, ünlü Kızılderili şefi Seattle, "En son nehir kuruduğunda, en son ağaç kesildiğinde, en son balık tutulduğunda, beyaz adam paranın yenecek bir şey olmadığını anlayacak" cümlesiyle özetler.
Kişilerin müslüman olmaları, son derece kolay bir eylemdir. Oysa mümin olmak ve müslüman kalmak, dinin koyduğu tüm hadleri/sınırları aşmamakla mümkündür, yani helal ve haramlarına riayetle.
Küresel güçlerin kısa vadeli kazançları için,insanlığın kalıcı bir trajediye maruz bırakılmasında iş dünyası ve siyasetçiler kadar,bilim çevrelerinin de kusuru vardır.Elbette bilim ya da üniversitelerin tümüyle böyle olduğunu söylüyor değiliz.Ama bilim ikiyüzlü!Bir yüzüyle insana faydalı oluyor,diğer yüzüyle şeytanla pazarlık yapıyor.
Bir ürünün bitkilerden elde edilmesi, onun güvenli olduğunu göstermez. Bitkisellik iddiası, o ürünün rafine edilmediği ve bu rafine işlemi sırasında içerisine kimyasallar eklenmediği anlamına gelmez.