David Ullman, Columbia Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı bölümünde hocalık yapan bir profesördür.İhtisas alanı ise mitoloji, Hristiyanlık ve dini havarilerin kitaplarını araştırmaktır.Yani kısacası din, inanç ve Tanrı konuları ile ilgileniyor ancak bunların hiçbirisine inanmıyordur.Şeytana dahi.
Bir gün ders bitiminde odasına giderken onu bekleyen bir kadın olduğunu görür.Kadın ona, bir vaka için kendisinin bilgilerine ve uzmanlığına ihtiyaç duyulduğunu ve bu vaka için Venedik’e gitmesi gerektiğini söyler.Uçak bileti, kalacağı otel ve karşılığında alacağı yüksek meblağdaki para bile hazırdır.İsterse yanında kızını da götürebileceğini söyler, David bir kızı olduğunu kadına hiç söylemediği halde...
David, kadından ve bu vaka durumundan ne kadar şüphelensede kızıyla zaman geçirmek için bir fırsat olarak görür ve birlikte Venedik’e giderler.Her şey çok güzel gidiyordur, ta ki kızı Tess ortadan kaybolana ve son sözleri “Bul Beni!” olana kadar.
Kitabı 4-5 yıl önce okumuş ve çok beğenmiştim, film gibi bir kurgu gerçekten.Çoğu kişi vasat bulmuş, vasat değil ama ortalama bir kitap bence.Ama öyle şeyler oluyor ki kitapta ister istemez geriliyor ve elinizden bırakamıyorsunuz.Zaman geçirmek için 1-2 günde okunabilecek bir kitap.Yazarın kalemini de beğendim.
