Kitap yorumlamayacağım ama madem bu resmi koydum kısacık kitaptan bahsedeyim; Nureddin Yıldız hocanın önerisiyle almıştım.
Normalde daha kalın fakat sıkılmayayım diye kısaltılmış özet hâlini okudum ben. Şeytan ne tür insanlara, hangi oyunlarla yaklaşıyor; bunu büyük âlim İbnül Cevzi'nin bakış açısından görmüş oluyoruz kitapta.
Bana sorular şöyle sorular var:
1-"Üniversite bitti neden çalışmıyorsun,o kadar sene boşuna mı okudun?"
2-"Kendi ayaklarının üzerinde durmak varken başkasının(mesela eşinin) eline mi bakacaksın?"
3-"Kendini böyle kapatırsan seni kim beğenecek?"
4-"Yaşın geçiyor, şimdi evlenemezsen daha evlenemezsin"
Bir yandan kişinin kendi içindeki sorular var tabi. "Hakikaten o kadar sene boşuna mı okudum?, Evlenemezsem ne olacak?, Nereden eş bulacağım?, Para kazanmam, bir iş yerinde çalışmam yanlış mı?" gibi gibi daha onlarcası sıralanıyor.
Ailenin(veya çevrenin) yukarıdaki soruları sorması çok olağan. Çünkü bizlerin sahip olduğu kafa yapısına sahip değiller, belirli bir yaştalar ve onlar da belirli kriterlere göre oluşturmuşlar hayat görüşlerini yıllardır. En makul olan yol onları o şekilde kabul görmektir.
Evet aynı fikirde değiliz, ama bu dünyanın sonu değil. Kulaklar tıkalı, başlar önde, yüzde tebessüm, dilimizde de sessizce çektiğimiz la havle ve la kuvvete illa billah zikri olmalı :) Kolay mı? Asla değil. Ama bizim göremediğimiz bir plan var her şeyden üstün olanın gördüğü, tasarladığı.
Bu yol Peygamberlere kolay kılınmak istenseydi, en sevdiği kullarına kolay kılardı Allah. Ama tam tersi oldu, en büyük zorluklar onların başına geldi. Sabrettiler.
Demek ki bizim de sabretmemiz icab ediyor. "Beni yaratan elbet yolumu gösterir" ayetine iman ettik biz. Allah iman eden kimseyi mahcup etmez, onu yalnız bırakmaz.
Biz onunla olduğumuz sürece Allah bizimle birliktedir inşaallah.