Seyyah-ı Alem Evliya Çelebi

Şükrü Haluk Akalın

Seyyah-ı Alem Evliya Çelebi Quotes

You can find Seyyah-ı Alem Evliya Çelebi quotes, Seyyah-ı Alem Evliya Çelebi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
‘’Evliya Çelebi bu bölümde hamsinin adını özellikle hapsi diye yazar, çünkü yöre halkı öyle söylemektedir. Trabzonluların konuşmasını verirken balık değil palık biçimlerini yeğler. Trabzonluların hamsiyi ne kadar sevdiğini anlatırken iki olay aktarır : Hamsi balığı geldiğinde ağaçtan yapılma bir boru üflediğini, bu borunun sesini duyan bütün halkın, hatta cemaatle namaz kılanların ve hatta imam ve müezzinin bile namazı bırakıp : -Namaz bulunur ama hapsi bulunmaz diye kıyıya koştuklarını yazar.’’ ‘’Şehre ulaşan elçilik heyetinin Viyana’ya girişi ile ilgili olarak kral tarafından arabaların önceden gitmesinin istendiği ‘’Çesar hazreti azametiyle buyurdular ki…’’ diye söylenince elçi Kara Mehmed Paşa’nın şöyle bağırdığını anlatıyor : -Bre melun ve dinsiz, bir daha senin ağzından ‘’Çeşar azametiyle şöyle buyurdu’’ lafını duymayayım, yoksa vallahi seni yeni hançer kabzasıyla tepelerim. Azamet bir Allah’a mahsustur.’’
‘’Ben arabaya binmem. Biz Osmanlıyız. Bizim adetimiz küheylanlara binip, cirit oynayıp gazaya gitmektir. Bizim İstanbul’da böyle arabalara avratlar biner. Bize lazım değildir.’’
Reklam
Tanık olduğu, bilgi sahibi bulunduğu, duyduğu veya kaynaklardan okuduğu olayları Seyahatname'de değerlendirmesi, Evliya Çelebi'ye tarihçi kimliği kazandırmıştır. Yaşadığı olayları anlatırken tarihe tanıklık eden Evliya Çelebi'nin tarihçiliği vakanüvislikten farklıdır. Saray tarihçileri olayları devletin bakış açısıyla yansıtırken Evliya Çelebi daha çok halkın bakış açısını aktarmıştır.
‘’Seyahatname’de dönemin Türkçesinin ağızlarıyla ilgili bilgiler de önemli bir yer tutar. Evliya Çelebi, bir ağız derlemecisi titizliğiyle gittiği bölgelerde konuşulan Türkçe’nin özelliklerini, söz varlığını bizlere vermektedir.’’
‘’Evliya Çelebi aynı zamanda bir mizah yazarı gibi Seyahatname’yi işlemiş, anlattıklarıyla eserini ilginç kılmasını bilmiştir. Böylesine akıcı, işlek bir üslupla ciltler dolusu seyahat kitabı yazan; anlattıklarını ilginç olaylarla süsleyen, laf oyunları yapan ikinci bir gezginimiz çıkmamıştır.’’
Farklı yörelere, değişik ülkelere gittiğinde o yerin yemeklerini yemekten çekinmez. Ancak, yediklerinin içtiklerinin helal olması konusunda dikkatlidir. Domuz eti yemez ama deve, yaban mandası, keklik, turaç, sülün, ahu, yılan balığı gibi etleri yediğini belirtir. Sudan'da zürafa kebabı ikram edildiğinde "İnşallah helaldir", diyerek yemiş ve çok beğenmiştir.
Reklam
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.