“Her şey bir gece durup dururken ‘hiçbir yerden’ gelen, olmayan bir ağlayışı duyması ile başladı. Ve ondan sonra da olur olmaz sesleri duymaya devam etti. Nihayet olmayan bir ülkeyi aramak için yollara düştü...”
Bir seyyahtır her insan, kendi yolunu kendisi açarak yürür. Ve biz, yürüdüğümüz yolu inşa ederken, aynı zamanda kensimizi de inşa eder, gerçekleştiririz; yolu ve yolda karşımıza çıkanları içselleştirerek mümkün olur bu. Kendini hiçbir yere ait hissetmeyen seyyah, bazen hiçbir yerden gelip hiçbir yere giden yollarda kaybolmuş gibi hissetse de, kendi hakikatini gerçekleştirmesi gerektiğini biliyordu ve karşılaştığı herşeyi kalbine aldı. Hüznü, sadakati, ümidi, aşkı ve ölümü öğrendi; yani hayatı. Seyahat sürdükçe, yol içinde gizli yollar vardır farklı zaman ve mekan boyutlarında uzanan. Bu kitapta “Seyyah”, kendi acıları ve sevgileri ile adım adım açıp yürüdüğü yolda bir ışık düşürecek kalblerinize, kendinizi bir de onun aynasında göreceksiniz. Onu ve kendinizi seveceksiniz; zira bütün seyyahlar aynı sevginin parçalarıdır aslında.
