İpek Yolu - 2

Sibirya - Batı Türkistan

G. Ahmetcan Asena

Sibirya - Batı Türkistan Sözleri ve Alıntıları

Sibirya - Batı Türkistan sözleri ve alıntılarını, Sibirya - Batı Türkistan kitap alıntılarını, Sibirya - Batı Türkistan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kabile mantığına odaklı küçük devletçiklerin onurlu bir gelecek şansı yoktur.
Sayfa 442 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Büyük Oyunun yeni sahnesi
Bölge, zengin enerji kaynakları ve jeopolitik konumu dolayısıyla ABD ve AB gibi global, Rusya ve Çin gibi mahalli güçlerin ilgi odağıdır. Cumhuriyetler, topraklarına yönelik çıkar çatışmalarını kendi lehlerine dengeleme ve savunma konusunda henüz zayıf ve tecrübesizler; eğer kendi aralarında örneğin "Batı Türkistan Devletler Topluluğu" gibi bir cephe oluşturabilseler, elleri daha güçlü olur. Fakat Batı Türkistan için hayati önem taşıyan bir birlik, şimdilik cumhuriyet yönetimleri dahil bölge üzerinde hesabı olan hiçbir gücün işine gelmiyor. Çünkü bölüp yönetmek daha kolaydır.
Sayfa 440 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Reklam
"Hangisi daha gerçektir: Müspet ilim mi yoksa bir sufinin vecd halinde gördükleri mi? Böyle bir soruyu sadece fen bilimleri ile mistik dünya tecrübesinin birbirini bilişsel [kognitif] olarak dışladığını sanan kimseler sorarlar. Oysa böyle bir dışlama söz konusu değildir; aksine müspet ilim ile mistik dünya tecrübesi birbirini tamamlar." (A.Hoffmann 1906-2008)
Sayfa 69 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
1911, William Eleroy Curtis
"Sanıyorum bugünkü Türkistanlılar hayat tarzları ve töreleri itibarıyla Timur döneminin Türkistanlılarından farklı değiller. Onların hayatında Rus işgalinden sonra da müspet anlamda bir şey değişmedi. Öyle görünüyor ki, Rus hükümeti de onların hayatında bir şeyleri değiştirmedi veya bir şeylerin değişmesini istemiyor. Türkistan'da yaşanan bu olay, uygarlık tarihi açısından son derece ilginç ve eşi görülmemiş bir olay olacaktır. Bakalım; dünyanın geri kalanı hızla değişirken, eski geleneklerini yaşamaya müsaade edilen veya eski geleneklerini yaşamaya zorlanan on milyon Türkistanlının akibeti ne olacak?" Turkestan: "The Heart of Asia"
Sayfa 419 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Güncel listeye Suriye'yi de ekleyelim
Egemenlik, öyle Sezar'ın dediği gibi "Veni, vidi, vici - geldim, gördüm, yendim"le olmuyor; bir tek 'iyi savaşmak'la, dönemin en ileri silah ve maden tekniğine sahip olmakla bu kadar çok ülke fethedilmiyor, bu kadar çok halkın gönlü kazanılmıyor. Yaşadığımız devirde mesela Afganistan'da, Irak'ta, bunun vahim örneklerini müşahede ediyoruz. Ve tecrübe şunu gösteriyor: İyi savaşmak ve modern silahlara sahip olmak yeterli değil; egemen güç olarak kabul görmek için başka marifetler de gerekiyor. Bunlar nelerdir? Bu konuda biri 2.000 yıl, diğerleri 100 yıl önce yaşamış bazı uzmanların görüşlerine yer vermek istiyorum. Sanıyorum onları okuduktan sonra bazı soruların cevabı kendiliğinden gelecektir.
Sayfa 339 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Batı'da, tarihi "galiplerin" yazdığı, hükmü güçlülerin verdiği, Doğu'da yalancının mumunun yatsıya kadar yandığı söyleniyor. Bakalım...
Sayfa 146 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Reklam
Türklerle ilgili en eski ve hassas bilgi ve bulgular, DNA analizleri Rus arşivlerindedir. Temennimiz, iki halk arasındaki tarihi rekabet döneminin geride kaldığı ve yeni dünya şartlarının iki halkı birbirinin doğal müttefiği haline getirdiği gerçeğinin anlaşılmasına paralel olarak arşivlerin yavaş yavaş açılmasıdır.
Sayfa 146 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Onlar, Rusya'nın bölgede artan etkisini Çin ve Batı ile işbirliği yaparak dengelemeye çalışıyorlar. İleride bu ülkelerde iktidara gelecek yeni kuşak politikacıların, bugün iktidarı elinde tutan Sovyet mirası nomenklaturadan farklı düşüneceği açıktır...
Sayfa 431 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Türk dünyasını iyi bilen bir uzman olarak Vámbery'nin ilginç bir tespiti var: "Sakaların M.Ö. 7'nci yüzyılda Ön Asya'da görüldükleri günden beri şunu biliyoruz: Göçebeler, yerleşik kültürler/ülkeler üzerinde yüzyıllarca egemen olduktan sonra bile ulusal özelliklerini kaybetmiyor, boyunduruk altına soktukları halklarla hiçbir zaman tam karışıp kaynaşmıyor; onların dilini, örf ve adetlerini benimseseler bile, 'egemen halk' rolünü elden bırakmıyor; kılıç tutmaya alışık elleri tarım aletlerini tutmuyor, barışçıl mesleklerle iştigal etmiyorlar. En son Osmanlılar 600 yıl Ermeni, Arap, Grek, Slav ve benzeri halklara hükmettiler, fakat asker kaldılar. Bu sanıldığı gibi Türklerin etnik-bedeni özellikleriyle değil, bilakis siyasi konstelasyonlarla [kümelenmelerle] ilgilidir. (Vámbery, 1885-178)
Sayfa 335 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Tanıdık geldi mi?
Daryus, 512 yılında Trakya üzerinden gelip Tuna'yı aştıktan sonra Karadeniz'in kuzeyindeki Saka topraklarına girdi. Saka Kurultayında düşmanla savaşma kararı alındı. Savaş planına göre, 1.Safha: "Persler ilerledikçe Sakalar yavaş yavaş geri çekilecekler; Pers ordusu su ve ot bulamasın diye geri çekilirken kuyu ve kaynakları kurutacak, otları imha edeceklerdi." Ve bu arada küçük gerilla saldırıları düzenlenecek, Pers orduları yıpratılacak ve zamanla aradaki güçler dengesi Sakaların lehine bozulacaktı...
Sayfa 187 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Reklam
Deli Petro'nun muhteşem kurgan (*Altay antik anıt mezarları) buluntularını şahsen görmesi, Sibirya kurgan soygunculuğunda yeni bir dönemin başlamasına sebep oldu... ...Kurganlardan çalınan sanat eserlerinin hangi halk veya döneme ait olduğu ve hangi anlama geldiği o devirde kimseyi ilgilendirmiyordu...Bu sanat eserlerini yaratan halk fantastik-efsanevi ama bu arada nesli tükenen bir halk olmalıydı. "Sibirya'nın yabanileri" asla böyle bir kültür ve medeniyet seviyesini yakalamış olamazlardı!
Sayfa 226 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Mezarlarını Ruslardan saklayan Türkler haksız değiller. Çünkü Rusya'da mezar hırsızlığının çok eski ve "bilimsel" bir geçmişi vardır. Zamanla Rusya'nın kontrolüne geçen Avrasya Türk topraklarında -bilinip de- açılmayan, içi boşaltılmayan kurgan kalmadı.
Sayfa 226 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Çarlık döneminde hiçbir bilim adamı, St. Petersburg Rus Bilimler Akademisi'nin sansür etmediği araştırma ve gezi notlarını yayma hakkına sahip değildi. Çar Deli Petro ile birlikte kurgan (*gömüt mezar) bulgularının, Sakalar'ın, Hunlar'ın ve benzeri halkların Türkler'le ilişkilendirilmesi yasaklanmıştı. Hatta "Türk" terimi yasaklanmış, onun yerine muhtelif kabile adları veya genel bir tanımı olarak "Tatar" terimi ön plana çıkarılmıştır.
Sayfa 145 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
Çin'in Batı Türkistan cumhuriyetleri bağlamında diğer önemli bir hedefi, büyüyen ekonomisinin enerji ihtiyacını karşılamak üzere yeni enerji kaynakları bulmak, var olan ve 'düşünülen' enerji hatlarının güvenliğini sağlamaktır. Çin'in enerji temininde Ortadoğu çok daha önemli bir rol oynuyor; fakat Pekin yönetimi riski dağıtmak adına kaynakların çok yönlülüğüne dikkat ediyor. Batı Türkistan, Çin malları için de ilginç bir pazardır. Çin, Batı Türkistan'a yatırım yapıyor; iç işlerine karışmıyor, kolay kredi veriyor ve hep gülümsüyor :)
Sayfa 437 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
İşgalden takriben yüz elli yıl sonra Çarlık Rusyası yıkıldı. Türkistanlılar çarlığın yıkılmasından sonra kaybettikleri özgürlüklerini yeniden elde etmek için çok çırpındılar, fakat bir sonuç alamadılar. Çünkü bu arada hürriyetleriyle birlikte, 'birlik ruhunu' ve ulus olma şuurunu yitirmişlerdi. Rusya'daki Bolşevik ihtilalle birlikte onların hayatında yeni bir karanlık dönem başladı. Yaklaşık bir asır süren Sovyet dönemi esnasında Batı Türkistan coğrafyası üzerinde 5 cumhuriyet, 10'dan fazla "halk" ve "dil"; "saatli bomba!" anlamında sınır sorunu yaratıldı. 1990 yılında "yeni" bir dönem başladı. Türkistan toprakları üzerinde büyük ümitlerle, birbiriyle sorunlu 5 "egemen cumhuriyet" ilan edildi. Moskova, bölgeye üçüncü defa gelmekte gecikmedi ve çok geçmeden, halkının desteğini kaybedince Moskova'ya kaçan politikacılar türedi...
Sayfa 420 - Pan Yayıncılık, Birinci Baskı: Ekim 2014, ISBN: 978-605-4518-73-9Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.