Siborg Manifestosu

Donna Haraway

Most Liked Siborg Manifestosu Quotes

You can find Most Liked Siborg Manifestosu quotes, most liked Siborg Manifestosu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Tekli bir ufka sahip olmak, çifte ufuktan ya da çok başlı canavarlardan daha berbat yanılsamalar doğurur.
Prototipik bir özelliğe sahip olan Silikon Vadisi’nde, pekçok kadının hayatı elektroniğe bağlı işlerde çalışmayla be­lirlenmektedir (bu kadınların özel hayatlarına dair gerçek­likleri de, seri heteroseksüel tekeşliliği, çocuk bakmayı, ge­niş akrabalık bağlarından ya da başka geleneksel cemaat ilişkilerinden uzakta durmayı, yaş ilerledikçe yalnızlık ih­timalinin artmasını ve aşın ekonomik muhtaçlığı içine al­maktadır). Silikon Vadisi’ndeki kadınların etnik ye ırksal çeşitliliklerinin yapısı, kültür, aile, eğitim ve dinde birbirleriyle çatışma halindeki farklılıkların bir mikrokozmosunu barındırmaktadır.
Reklam
"Bir anlamıyla da, siborgun Batılı anlamıyla bir köken hikayesi yoktur -siborg aynı zamanda, Batı'nın 'soyut bireyleşme'nin doğurduğu ve tırmanış halindeki tahakkümlerin mahşeri telosu olduğu için bir 'son' 'ironi; bir bakıma, her türlü bağımlılıktan nihayet kurtulmuş bir nihai benlik, 'uzamda biri'dir."
Bir insanın feminizmini tek bir sıfatla adlandırmak (da­hası, her koşulda bu ismi korumakta ısrar etmek) hayli zor­laşmış durumdadır. Adlandırarak dışlama bilinci hayli işlek­tir şimdi. Kimlikler çelişkili, parçalı ve stratejik bir görünüm sunarlar. Toplumsal ve tarihsel düzlemde nasıl şekillendik­leri zorlukla çıkarılabilen toplumsal cinsiyet (gender), ırk ve sınıf gibi olgular, ‘özsel’ birliğe inanmanın temelini oluştura­mazlar. ‘Dişi’yi, kadınları doğal olarak birbirine bağlayan bir terim olarak öne çıkarmanın hiçbir anlamı yoktur. Tartışma­lı cinsel bilimsel söylemlerde ve başka toplumsal pratikler içerisinde kurgulanmış ve kendi başına oldukça karmaşık bir kategori olarak dişi ‘olmak’ gibi bir halden söz etmek de mümkün değildir. Toplumsal cinsiyet, ırk ya da sınıf bilinci, patriyarkanın, sömürgeciliğin ve kapitalizmin çelişkili top­lumsal gerçekliklerinin bize yaşattığı korkunç tarihsel dene­yimlerin kazanımlarıdır.
Kendi başına hiçbir nesne, mekan ya da beden kutsal değildir; eğer ortak bir dildeki işlem sinyalleri "için doğru standart, doğru kod saptanabiliyorsa her bileşen başka bir bileşenle karşılıklı ilişkiye girebilir. Bu dünyada karşılıklı alışveriş, Marx'ın çok iyi analiz ettiği şekilde kapitalist piyasaların yürürlüğe koyduğu evrensel tercümeyi aşar. Bu evrende her türlü bileşeni etkileyen ayrıcalıklı patoloji gerilimdir, yani iletişimin çökmesidir (Hogness, 1983). Siborg, Foucault'nun biyoloji-politikasına tabi değildir; siborg, çok daha kuvvetli bir operasyon alanı olan siyaseti simüle eder.
Siborg Manifestosu - Donna Haraway
“Ben, şahsi bedendeki ve siyasal topluluktaki sınırların geçişkenliğini ve mekanlarla kimlikler bolluğunu akla getiren bir ağ benzeri ideolojik imgeyi tercih etmekteyim. ‘Ağ oluşturmak’, hem feminist bir pratik hem de çok uluslu şirketlere özgü bir stratejidir, ağ örmekse muhalif siborglara göredir.”
Reklam
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.