kendimizi sağları gördüğümüz gibi görüyoruz. et olarak. isimsiz, çehresiz, önemsiz. ama julie haklı. düşüncelerim var. bir çeşit ruhum var, küçülmüş ve âciz olsa da. yani belki diğerlerinin de vardır. belki kurtarılmaya değer bir şeyler vardır.
bence sevginin öpücüğü etten kalbimizi öldürür.
sonsuz hayata götüren tek yol budur,
yoksa hayat can çekişen çiçeklerin
ve haykırarak vedalaşmaların
boşa çıkmış umutlarımız uzanmış kollarının
arasında katlanılmaz olurdu.
dış dünyamla aramda bir boşluk var. öyle geniş bir boşluk ki hislerim onu aşamıyor. çığlıklarım diğer tarafa ulaştıklarında hafiflemiş, iniltilere dönüşmüş oluyorlar.
iç düşüncelerimin absürdlüğünü bir kez daha fark ediyorum ve derimden çıkıp gitmek, çirkin ve hantal etimden kurtulup çıplak ve anonim bir iskelet olmak istiyorum.