Yarın yokmuş gibi yaşadığımız hayatlarımız, ipotekli evlerimiz, kredi kartı borçlarımızdı derdimiz. Kiminin verimsiz ekini, kiminin hep yanlış gelen kahve siparişi.. sonra anladık ki bi anda öylece yıkılabiliyormuş gerçekliğimiz. Salgın, bildiğimiz sandığımız her şeyi sınadı bir sürü soru sorduttu bize, insan nedir, bilinç nedir? Böbürlendiğimiz pekçok şeyi yitirince geriye sadece birbirimizle olan bağımız kalıyormuş. Yok diyenlere inat hala umut var.
İnsan hayatında ihtimaller müthiş yer kaplıyor.
Tuhaf.
Afşin Kum, "Neden insan, küçük bir olasılığı, sırf gerçekleşmesini çok istediği için olduğundan büyük görüyor?" diye soruyor. Belki de umut sözcüğünün en acımasız tanımını sorunun cevabında gizliyor.
Kim bilir...
Yine de, bu güzel güne bir kitap ve kahveyle eşlik edelim