Şiddetsizliğin Gücü: Etik - Politik Bir Düğüm

Judith Butler

By Number of Pages Şiddetsizliğin Gücü: Etik - Politik Bir Düğüm Quotes

You can find By Number Of Pages Şiddetsizliğin Gücü: Etik - Politik Bir Düğüm quotes, by number of pages Şiddetsizliğin Gücü: Etik - Politik Bir Düğüm book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yani şiddetsizlik sadece şiddetli bir edimi ya da süreci durduran bir pratik değil, aynı zamanda süregiden eylem gerektiren, bazen saldırganca peşine düşülmesi gereken bir pratiktir.
eşitlik taahhüdü olmaksızın şiddetsizliğin bir anlam taşımadığını öne sürmek istiyorum. Şiddetsizliğin neden eşitlik taahhüdü gerektirdiğini en iyi açıklayan şey, bu dünyada kimi yaşamların bariz bir biçimde diğerlerinden daha değerli addedilmesi, bu eşitsizliğin de kimi yaşamların diğerlerinden daha sıkı savunulacağına işaret etmesidir. İnsanların -hatta yaşayan diğer varlıkların- yaşamlarına yönelik şiddete karşı çıktığımızda, bu yaşamların değerli olduğu varsayımıyla hareket etmiş oluruz. Karşı çıkışımız bu yaşamları değerli olarak olumlar. Şiddet sonucu kaybedilirlerse, kaybın kayıp olarak kayda geçebilmesi için o yaşamların yaşanırken değere sahip olduklarının olumlanmış olması gerekir, bu da o yaşamları yasa değer gördüğümüz anlamına gelir.
Reklam
şiddetsizlik tam da, yıkımın en olası olduğu ya da en kaçınılmaz göründüğü anda anlamlı bir kavram olarak ortaya çıkar.
Çünkü ancak bireycilik zannından kurtulduğumuzda saldırgan bir şiddetsizliğin mümkün olduğunu kavrayabiliriz: çatışmanın ortasın da zuhur eden, şiddetin kendi kuvvet sahasında kök salan bir saldırgan şiddetsizliğin. Yani eşitlik bireylerin birbiriyle eşitliğinden ibaret değildir, ancak bireyciliği hedef alan bir eleştiri geliştirildiğinde ilk defa düşünülebilir hale gelen bir kavramdır.
Şimdiki siyasal görüşlerimiz ne olursa olsun hepimiz radikal bir bağımlılık durumuna doğduk. Yetişkin halimizle geriye bakıp o durumu değerlendirdiğimizde kendimizi aşağılanmış hissedebilir ya da dehşet duyabiliriz.
Sayfa 47 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Belki de diyebiliriz ki, yaşamlarımızı mümkün kılan çevresel ve toplumsal yapılar itibariyle yaralanabilir durumdayızdır, onlar sendelediğinde biz de sendeleriz. Bağımlı olmak yaralanabilirliği beraberinde getirir: Kişi bağımlı olduğu toplumsal yapı karşısında yaralanabilir durumdadır, yapı yetersiz kaldığında kırılganlığa, güvencesizliğe maruz kalır.
Reklam
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.