Genç yaşta bilgeliği aramak üzere yola çıkan bir adamın hikayesi, bu Siddhartha'nın hikayesi.
Kendine verilenlerle, mevcut öğretilerle yetinmeyen, yolların yolunu, değişmezi, içrek olanı, kendini arayan bir adamın hikayesi Siddhartha.
Kendisini ve kendisine uygun olan yolu, düşünceyi ararken, tıpkı bir kuşun yuva yapmak için ağaç ağaç gezmesi gibi, farklı yollara sapan, kendini yitiren, kendini yeniden bulan bir adamın hikayesi Siddhartha. İnsanların hikayesi, insanlığın hikayesi.
Bu incelemeyi uzun tutamayacağım, çünkü bu kitap anlatılacak ve incelenebilecek bir kitap gibi gelmiyor bana, bu kitabın yaşanması, okunması gerektiğini düşünüyorum ve bu düşüncemi Siddhartha'dan şu sözle destekliyorum "Ama yeter, daha fazla konuşmayayım. Sözcükler gizli saklı anlamı zedeliyor, dile getirilen her şey o an değişiyor biraz, biraz çirkin, biraz aptalca niteliğe bürünüyor."
Siddhartha'yı, bir bilgenin bilge oluşuna tanıklık etmek isteyen, düşünce dünyasına yeni renkler eklemek isteyen herkese rahatlıkla önerebilirim.