Öpücük Balığı Fabrıga

Sıdıka

Atilla Atalay

Sıdıka Yorumları ve İncelemeleri

Sıdıka yorumları ve incelemelerini, Sıdıka kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Sıdıka puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
224 syf.
·
Puan vermedi
Televizyon dizisindeki zekice yazılmış diyaloglar ve espriler onu, benim gözümde diğer dizilerden fersah fersah öteye koyardı. Hala arada açıp izlerim bölümlerini ancakbazı bölümleri yüklenmemişti Google'da ararken Atilla Atalay'ı gördüm. İşte bu güzel kitap ve yazarla tanışmam böyle oldu. Sıdıka'yla birlikte birkaç saatliğine 90'lara gidebilirsiniz. Bu kitap, o özlediğimiz yıllardaki toplumda infial yaratan olaylar, yeni yüzyılla birlikte geride bıraktığımız gelenekler ve yaşantı, toplumun dinamikleri olsun birçok konuda hem bizi fikir sahibi edecek(hatırlatacak) hem de o zamanın mizahını gözler önüne serecektir. Öpücük Balığı kadın erkek ilişkilerinde bile bile düşülen hatalara parmak basılmış. İyi bir gözlem var burada. Son olarak Fabrıka beni çok duygulandıran bir yazıydı. Atilla Atalay gibi benim de ailemde Karabük Demir Çelik Fabrikasında çalışmış kişiler var. Fabrikada çalışan kişilerin ailelerinin psikolojileri olsun, Karabük tasvirleri olsun, yöre ağzını ustaca kullanması olsun tanıdık bir şeyler bulmak beni sevindirdi. Özetle kahkahalar atarak başladığım, gözlerim dolu dolu bitirdiğim bir kitap oldu. Kalemi çok güçlü bir yazar ve kesinlikle diğer kitaplarını okuyacağım ve bu kitabını tavsiye ederim.
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008809 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Atilla Atalay'dan okuduğum ilk kitaptı "Sıdıka". Doksanların sonunda televizyon dizisiyle hayatıma giren Sıdıka Saka ve ailesinin diyaloglarını bu kez de yazarının metinlerinden okudum. Üçer sayfalık metinler olan her bölümde yüzümde bir tebessüm oluştu, kafamda üzerine düşünecek bir sürü konu birikti... Evet, kitabın büyük kısmı Sıdıka'nın ailesiyle olan diyaloglarından oluşuyor ama kitabı benim için unutulmayacak bir noktaya taşıyan kısım ise "Fabrıga" isimli uzun öykü oldu. 1937'de, Karabük'te açılan demir çelik fabrikasında çalışmaya başlayan Emiroğlu'nun başından geçenler öyle doğal, öyle gerçek ele alınmıştı ki... Sayfaları her çevirişimde daha da hayran kaldım, öyküyü bitirdiğimde ise tadı damağımda kaldı, buruk bir tebessümle öyküye veda ettim. Çoğu zaman eğlenceli, sonlara doğru hüzünlü bir anlatıya kaptırdım kendimi... Üstelik bu öykünün başkarakteri (eğer kitapta anlatılanların hepsi gerçekse) yazar için de son derece önemli biri... Belki de bu nedenle bu duyguları bu kadar güzel geçirebilmiştir okuyucuya. Atilla Atalay'dan ilk okuduğum kitaptı "Sıdıka". Ama kesinlikle son olmayacak, diğer kitapları aracılığıyla yazarla sohbetimiz devam edecek...
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008809 okunma
Reklam
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bn çok severdim çocukken onu izlemeyi, şakaları, hicivleri, o dik başlı duruşu küçücük hayatına açtığı pencereyi. Kitabı şans eseri bir sahafta buldum okurken de mest oldum tavsiye ederim güzel bir tebessüm edeceğinize eminim
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008809 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Kahkaha daima senden yana olsun Sıdıka
90lı yıllar Türkiye' si bu. Köylü-kentli orta sınıf ailesinde zeki bir insan olmanın dramı desem olmaz. Zira Sıdıka aynı Kierkegaard gibi toplumun bütün 'uyumsuz'luklarını görüyor ve basıyor kahkahayı. Böylece Sıdıka' nın hayatı komik bir trajediye -trajikomik bir hale- dönüşüyor. Ben de onunla beraber basıyorum kahkahayı. Televizyonda yayınlandığı yıllarda çocukken evimizde kitaptan dizideki diyalogları takip ederken acayip keyif aldığımı hatırlıyorum. Nispeten çağdaş ama yine de köylü-kentli ataerkil, babanın son sözü söylediği bi ailede büyürken ablamın evin kızı görevine gösterdiği isyanlarına şahit oldukça O' nu Sıdıka' ya benzetir şakalaşırdık. (Aklım kemale erince ne kadar aptal olduğumu kabul ettim tabi) Neyse Sıdıka' ya dönelim. Sıdıka çok zeki, çok komik, çok açık, çok dürüst ve çok seksi. İçine doğduğu hayatın O' nun kim olduğuyla alakası olmadığını gördükçe patlatıyor espirisini ve basıyor kahkahayı. Çünkü Sıdıka gibi zeki, aydın, yetişkin bi insanın babasından dayak yemesi kadar absurd bir olgu olamaz.
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008809 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Konu komşunun gözü önünde, kızışmış karılar gibi yolun ortasında kardan adam, herif filan yapılmaz... 'İçi adam çekiyo' derler... Fingir fingir kartopu oynanmaz... 'Hafif kız' diye adın çıkar... Namusuna konuşurlar, 'Hoppa' derler... -Hoppalaa, ne alakası var şimdi... Niye adım çıkıyormuş... Kar yağdığında dışarı çıkan herkes hoppa mı oluyo... Eskimoların hepsi orospu mu yani? -Kutupların örf ve âdetleri başka, bizim muhitinki başka... Elin pengueni kutupta pavyona düşmüş, bize ne... O kutup cemiyetini ilgilendirir." 90'larda, İstanbul'da bir gecekonduda yaşayan Saka ailesinin okumasına izin verilmemiş ve sürekli olarak baskılanan kızları Sıdıka'nın penceresinden 90'lar Türkiye'sini mizahi bir çerçevede izleyebildiğimiz harika bir kitaptı Sıdıka. Zaman zaman Sıdıka ile ailesi arasında geçen diyaloglarla güldürürken, bir yandan da aslına bu mizah ögelerinin arasından insanı rahatsız eden toplumsal sorunların hepsini okuyabiliyorsunuz bu kitap aracılığıyla.
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008809 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
O kadar eğlenceli bir kitaptı ki benim için.. Bazı yerlerde sıdıka benim verebileceğim tepkileri veriyordu çok hoşuma gitti. Arada açayım eğlenceli şeyler okuyayım, güleyim kafamı dağıtayım diyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008809 okunma
Reklam
60 öğeden 61 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.