- (...)
"Çalışmalarınız hangi aşamada?"
"Daha başında sayılırım.
Ne kadar sürecek, nerede bitecek bilemiyorum.
Bilmemek daha iyi.
Örneğin Aşkın Keşfi'nin yaklaşık bin sayfa olacağını bilseydim, şüphesiz yazmaya başlamazdım."
O dipsiz bir uçurumdu. Görme özürlülerin kullandığı, sadece onların okuyabildiği, sayfaları bomboş bir kitaptı. Onun için söylenecek en son söz hiç'tir. Onun kişiliğiyle ilgili yapılan tüm araştırmalar yanlıştır çünkü tümü de bir şey üzerine kafa yormuştur, bir hiç üzerine değil. Onu yakından tanımış kişilerin söylemiş olduğu, yanına kimseyi yaklaştırmazdı, sözü gerçek değildi. Çünkü yanına yaklaşılmasına izin verilecek bir şey yoktu ortada. Hayır bunu başka türlü açıklamalıyım. Onu bir boşluğa benzetmeliyim. Bu boşluk tüm insanları içine çekerek kendini dolduruyor. İnsanları ise yok edip, onları bir hiç yapıyor.