Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Herkes, havada aynı bilinmez şeyi özlüyor.
Ve sen, güneşi altın bir manto gibi giyerek,
Eteklerinde bir yaprak nehri sürükliyerek
İlk yağmurlar altında ve son çiçekler üstünde
Oynar gelin gibisin bu göçebe düğününde...
Hiç kuşkum yok ki, sen şimdi kalbimde
Bir kış uykusuna yatan böceksin;
Yalnız ateşimle ısınacak ve
Yalnız vücudumla besleneceksin.
Yak lambalarını...
Dağıt, güz gibi,
Tüm umutlarını...
Saçlarını da...
Ve indir yavaşça perdelerini:
Tutsaksın kalbimin odalarında.
HER ŞEY UZAKTADIR
Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz,
Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar...
Uzaktadır her şey, hep... yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız, ölüm.
Bir masalı hatırlatıyorsun.
Bulutlar tabaka tabaka dursun,
Güneş ağaçlardan sarkadursun,
Geceden yıldızlar bakadursun,
Bembeyaz gemiler kalkadursun,
İki göz iki çeşme akadursun...