Şiirlerine ilişkin pek bir şey söylemediğini dile getiren Neruda, aslında şiirlerinde adım adım çocukluk anılarıyla ilerlemeyi tercih etmiş.
Cansız ve canlı varlıkları şiirlerinde konu edeceğine değinmiş zaten. Bu doğrultuda doğayı inceleyip, gözlemlerini dillendirmiş.
Tembeller şiirinde dünyanın dengesine el uzatan insanlar için öyle güzel öyle tatlı serzenişte bulunmuş ki hayran kalmamak elde değil.
Yalan da değil hani Evrene müdahale edince ne geçiyor elimize göklerin canına okuyup ne geçti elimize, erkenden olgunlaşan hormonlu üzümün ne tadı var, bıraksak toprak doyursa, büyütse ne zararı var bize, ha birgün önce yemişiz ha birkaç yıl sonra. Bıraksaydık da doğa mucizelerini kendi sunsaydı. Biz biraz zorla aldık şimdi de arıyoruz o eski tatları yediğimiz üzümde, gölgesinde oturduğumuz ağaçlarda, tüm parlaklığı ile gözlerimizi kamaştıran güneşte. Eski tat yok aradığımız hiçbir şeyde.