Şiirler Şairler Meclisler

İskender Pala
Klasik şiirimize Divan Edebiyatı, Aristokrat Edebiyat, Yüksek Zümre Edebiyatı, Havas Edebiyatı gibi sonradan verilen bütün isimler, hemen daima şairlerin halktan kopuk, padişahların çevresinde kümelenmiş birer caize avcısı olduklarını çağrıştıra gelmiştir.  Bu isimleri koyanlar, bilhassa böyle anlaşılmasına özen göstermişler ve şairlerden bahsederken neredeyse onları sarayda yatıp kalkan dalkavuklar olarak göstermeye kalkışmışlardır. Oysa bu kitabın sayfalarında onları gerçek yüzleriyle ve söylenenin tam aksine birer halk insanı olarak tanıyacaksınız.  Onların da kendi çağlarında bizler gibi hayatlar sürdüklerini anlayacak ve aradan geçen bunca asırdan sonra torunları tarafından reddedilişlerinin haksızlığına üzüleceksiniz. Bunun için kimi zaman satır aralarında durunuz ve lütfen gerçeğin ne kadar, romanın ne kadar ağır bastığını düşünürüz.  O zaman belki eski şairler hakkındaki hükümleriniz değişmiş olacak ve yine belki o görkemli söz ustalarından bir özür dileyiş bildirgesi olan bu satırların altına siz de bir imza koymaktan çekinmeyeceksiniz.  (Tanıtım Bülteninden)
Kitabın Konusu:
260 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Ocak 1997
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

260 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
"Güzellik pâyidar olmaz geçer âheste âheste.."
Tarzıyla, yazma diliyle kırklı sayfalara kadar hiç bir şekilde beni kazanamayan, bir kaç defa bırakma noktasına bile getiren bu eseri sabırla okumaya devam etmenin sevincini yaşıyorum. Her zaman üstünde durulması gereken bir husus bu; eseri iyice tanımak için en az elli sayfa okunması kıstas edinilmeli. Kendime edindiğim bu şiar bana çok eser
Şiirler Şairler Meclisler
Şiirler Şairler Meclislerİskender Pala · Kapı Yayınları · 2017107 okunma
260 syf.
6/10 puan verdi
Yapıtı sadece verilmek istenen mesaj dışında incelediğimiz zaman kendi içinde tutarlı olduğunu; her bir parçası deneme gibi yazılmış; beyit, gazel ve kasidelerle süslenmiş ve mesaj kaygısı gütmeden ifade edilmiş ama kendi aralarında da ilintili olduğunu görebiliyoruz. Ama yine de bazı düşüncelerimi değiştirmeye yetmedi. Pekala Aristokrat
Şiirler Şairler Meclisler
Şiirler Şairler Meclislerİskender Pala · Kapı Yayınları · 2017107 okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
Divan Edebiyatının Romanı
14.yy ile 19. yy arasında, Klasik Türk Şiiri'nin gelişimini, temayüz etmiş şairleri, onların yeri geldiğinde pespaye hayat tarzlarını, şiirlerinden örnekler vererek anlatır. Ayrıca İran edebiyatının aslında Türk etkisinde olduğunu, bütün Türk saraylarında Farsça şiirler söylendiğini, Divan Edebiyatı ile söz sanatının zirveye ulaştığını bahseder. Şairlerin devletlûlardan aldıkları caizelerin aslında telif ücreti gibi düşürülmesi gerektiğini söyler. Kitap bir roman edasıyla yazmıştır, ama anlatıma entegre olmak bazen zorlaşıyor. Değerli bir çalışma.
Şiirler, Şairler ve Meclisler
Şiirler, Şairler ve Meclislerİskender Pala · Ötüken Neşriyat · 1997107 okunma
·
Puan vermedi
Uzun zamandır okumak istediğim kitabı okuma firsati buldugum zaman mutlaka okuyacağım edebi bir kitab iskender palanın önceki eserlerine dair herşeyini beğenirimm
Şiirler Şairler Meclisler
Şiirler Şairler Meclislerİskender Pala · Kapı Yayınları · 2017107 okunma

Yazar Hakkında

İskender Pala
İskender PalaYazar · 103 kitap
İskender Pala, 8 Haziran 1958 tarihinde Uşak‘ta Kayaağılı köyünde doğmuştur. Uşak Cumhuriyet ilkokulunda okudu. Kütahya Lisesi’nden mezun oldu. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Lisans tez çalışması Câmiu’n-Nezâir’dir. Yine İstanbul Üniversitesi’nde “Aşkî, Hayatı, Edebî Şahsiyeti ve Divânı” konusunda Doktora çalışması yaptı. 1983 yılında Doktorasını tamamladı. 1983 yılında Divan edebiyatı dalında doktor, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi‘nde doçent ve 1998 yılında Kültür Üniversitesi‘nde profesör oldu. Ortaokul ve liseler için Türkçe ve Edebiyat ders kitapları yazdı. Denemeler, hikayeler, fıkralar ve edebiyat araştırmacısı olarak çeşitli ansiklopedi ve dergilerde bilimsel ve edebi makaleler yayımladı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi. 1979-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji seminer kütüphane memurluğu yaptı. Hayatının ilerleyen dönemlerinde çeşitli sebeplerden dolayı askerlik mesleğini tercih eden İskender Pala, öğretmen subay olarak 1982 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına girdi. 14 yıl 7 ay görev yaptıktan sonra 1996 yılında TSK‘dan ihraç edildi. 1982-1984 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Lisesi Komutanlığı’nda teğmen, 1984-1986 yılları arasında Üsteğmen olarak görev yaptı. 1986-1987 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde part-time Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi olarak çalıştı. 1987-1994 yılları arasında Yüzbaşı olarak, Dz.K.K.lığı Tarihi Deniz Arşivi kuruluş ve faaliyetleri görevinde çalıştı. 1994-1996 yılları arasında Tarihi Deniz Arşiv Araştırmaları ve Dz.K.K.lığı yayın faaliyetlerinin yürütülmesi görevinde çalıştı. 1996-1997 yılları arasında Öğretim yılı, MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Eski Türk Edebiyatı öğretim üyesi ve İSAM redakte kurulu üyeliği yaptı. 1997 yılında Öğretim yılında İstanbul Kültür Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Aynı zamanda Uşak Üniversitesi öğretim üyesidir. İskender Pala, 1980 yılında F. Hülya Avcı ile evlendi. Hilye Banu, Elif Dilasa adında iki kızı, Alperen Ahmet adında bir oğlu vardır. Ödülleri : 1989 – Türkiye Yazarlar Birliği dil ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü) 1990 – AKDTYK Türk Dil Kurumu ödülü, (Ansiklopedik Divân Şiiri Sözlüğü) 1996 – Türkiye Yazarlar Birliği inceleme ödülü, (Şairlerin Dilinden) 2001 – Aydınlar Ocağı Kayseri Şb. Yılın Edebiyat Adamı ödülü, 2001 – YTB Uşak Halk Kahramanı ödülü, 2003 – “Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk” Yılın Romanı Ödülü 2013 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Türk Patent Enstitüsü Marka Ödülü
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.