Şikago Mezbahaları

Upton Sinclair

Quotes

See All
"Ruhu öldürenlerin karşısında da bedeni öldürerek cinayet işlemek nedir ki ?"diye soruyordu peygamber. Jurgis ruhu cinayete kurban gitmiş,umut ve mücadele etmeyi kesmiş bir adamdı;yozlaşmaya ve hırsla uzlaşmış biriydi;şimdiyse ,ansızın, tek bir korkunç çırpınışla,acı ve korkunç gerçek gözlerinin önüne serilmişti !
Sayfa 356 - Sel yayınevleriKitabı okudu
Evlilik ve orospuluk arasında yalnızca bir sınıf farkı vardı. Eğer bir kadın paralı ise, kendi şartlarını kendi kaleme aldırırdı: eşitlik, hayat sözleşmesi meş­ru olmak... yani doğacak çocuğuna kalacak mülkiyet hakları. Kadın, parası olmayan proleter sınıfına aitse o zaman kendisini; var olmak, yaşamak için satmak zorundaydı.
Sayfa 418Kitabı okudu
Reklam
Yoksa, evlilik mi dediniz? Evlilikle orospuluk bir madalyonun iki yüzünden başka bir şey değildir. Yağmacılık yoluyla erkeğin cinsel zevklerini sömür­mek.
Sayfa 418Kitabı okudu
Jurgis’in babasına, usta­sı tarafından gönderilen adam yükselecektir. Arka­daşlarını satanlar, casusluk ve gammazlık edenler de yükselir. Ama kendi işini yapan ve hiç bir kimse­nin etlisine sütlüsüne karışmayan kişi asla! Onun gücünü tüketene kadar kullanacaklar ve posasını çı­kardıktan sonra, paçavra gibi fırlatıp çöplüğe ata­caklardır.
"Hele ortalığın domuz çığlıklarına boğulduğu böyle zamanlarda daha başka oluyordu bu. İzin var mıydı, dünyanın altında ya da üstünde, yahut evrenin herhangi bir yerinde, onların bütün çektikleri bu acılardan ve ıstıraplardan sonra gidebilecekleri bir domuz cenneti olduğunu düşünmeye? "
Sayfa 54
Biz şu anda burda otururken, bir milyon insan, birbirlerinin ğırtlağını koparmak için iç içe giriyorlar. Manyakça bir öfkeyle birbirlerini par­ça parça etmek için uğraşıyorlar. Ve bu yirminci yüz yılda oluyor. Oysa bundan bindokuzyüz yıl ev­vel barışın kurucusu doğdu. Ve bindokuzyüz yıldan beri onun kutsal sözleri öğretilirken, şimdi iki düş­man ordu, vahşi ormanların, vahşi hayvanları gibi birbirlerini yiyor. Düşünürler sebepleri açıkladı, pey­gamberler haber verdiler, ozanlar ağlayıp, yalvardı­lar. ama hâlâ bu korkunç canavar alabildiğine kükrüyor...
Sayfa 380Kitabı okudu
Reklam
"Ve şimdi insan, bir yerlerde bu domuz çığlıklarının kendince bir anlamı olan, bu domuz kullarının değerini bilen bir domuzlar Tanrısı olduğuna inanmak istiyordu. Onların acılarını anlayan, bilen, anlamlayan bir Tanrı."
Sayfa 55
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.