Bu kitap hakkındaki, "güzel kitap, bu konuda yazılmış en iyi romanlardan biri" sözlerine inanmayın. Çünkü kitap harika ötesi. Bir ailenin ve özelde bir adamın başından geçenleri oyle edebi ve akıcı bir dille anlatıyor ki. Tasvirler ve benzetmeler hem kisacik hem vurucu. Çilelerle dolu yılları okurken içiniz yanıyor. Mezbahalarda öğütülenin aslında insanlar olduğunu okuyorsunuz. Kitapta domuzlar için söylenen 'çığlikları haric her seyinden faydalanırlar' sözundeki çığlık insan gibi. Çünkü onun çığlığından yani çaresizliginden faydalanıyorlar ve asla iyi duruma gelmesine müsaade etmiyorlar. Bir canın 1 sent kadar kıymeti yok. Kitap Jurgis üzerinden işçilerin zorlu hayatini, özelinde gıda sektöründe olmak üzere çogu sektorde donen dolapları da anlatıyor. Cok çok güzel ve akıci bir roman.
Proleter sınıf binde bir oranında çoğunluğa sahip olduğu halde cahil ve çaresiz olduğu için örgütleninceye- "sınıf bilincine" sahip oluncaya- kadar onu sömürenlerin merhametine kalmaya mahkumdur.
İnsanoğlunun emeği kim bilir ne zamandab beri ve sonsuza kadar tamamen onlara ait; insanlık ne yaparsa yapsın, ne kadar çalışıp didinirse didinsin, onlar için yaşıyor onlar için ölüyor!
Yoksulların ruhlarını kurtarmaya çalışıyorlardı; kendi ruhlarındaki sorunsa bedenleri için dürüst bir varoluş şekli bulamamış olmalarıydı, bunu ancak bir aptal göremezdi.