Şikago Mezbahaları

Upton Sinclair
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Amerika'da ekonomik bunalımın ardından bazı sektörler sayesinde gerçekleşen 'hayali özgürlüğe' ulaşabilmek çoğu göçmenin hayalidir ve gariptir ki bu Amerika'da yazılan en iyi sistem eleştirisi kitapların konusunu oluşturur. Okuduklarımdan daha fazlası olduğuna eminim. (Gazap üzümleri- Şikago mezbahaları- Fareler ve insanlar) Şikago Mezbahaları,
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021908 okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Şikago Bizim Olacak!
Şikago Mezbahaları... Beni Germinal kadar hatta daha fazla etkileyen kitap olarak hafızama kazındı. Asla aklından çıkmayacak, muhteşem bir okuma oldu benim için. Okudukları gazeteler ve siyaset ele geçirilmiş, toplum bir robot gibi çalıştırılmış ve işleri bitince çöp gibi sokaklara atılmış bir yer Şikago Mezbahaları. Örgütsüz işçilerin, özgürlük
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021908 okunma
Reklam
Devlet mi? Devletin amacı mülkiyet haklarına muhafızlık etmek, statüko­nun ve modern sahteciliğin sürekliliğini sağlamaktı. Evlilik mi? Evlilik ve fuhuş bir madalyonun iki yüzü, yırtıcı insanın cinsel hazzı sömürme biçimiydi. Aralarında sadece sınıf farkı vardı. Parası olan bir kadın kendi şartlarını kabul ettirebilirdi: Eşitlik, evlilik sözleşmesi, çocuklarının meşruiyeti, yani mülkiyet hak­ları. Parası yoksa, proleter sınıftansa, var olabilmek için kendini satardı. Bir de Şeytan'ın ölümcül silahı olan Din konusu vardı. Devlet maaşlı kölenin bedenine zulmederken, Din zihnini ele geçirir ve gelişim ırmağını kaynağından zehirlerdi. İşçi sınıfı ge­lecek umudunu korumaya çalışırken, bir yandan cepleri boşal­tılırdı; tutumlu olmayı, tevazuyu, itaati kısacası kapitalizmin bütün sözde erdemlerini öğrenerek büyümelerini sağlardı.
Bu insanlar azar azar her şeyden vazgeçmiş…
Doğmuşumdur;
Çünkü oyun başından beri adil değildi, zarlar hileliydi.
Reklam
parası olmayanın sesi duyulmaz!
koca şehirde yüzlercesi, bütün ülkede onbinlercesi vardı ama seslerini duyacak kimse yoktu.
Ruhu öldürenlerin karşısında bedeni öldürerek cinayet işlemek nedir ki?
Sayfa 356 - *Sel Yayıncılık 6.BaskıKitabı okudu
Kesinlikle
Adalet diye, hak diye bir şey yoktu; yalnızca güç, zorbalık, kayıtsız ve kontrolsüz bir keyfilik ve güç vardı!
Reklam
Adaletmiş; yalandı, yalan, korkunç, vahşice bir yalan; karanlık, mide bulandırıcı, ancak kabuslara yaraşır bir şeydi. Sahte ve iğrenç bir oyundu. Adalet diye, hak diye bir şey yoktu; yalnızca güç, zorbalık, kayıtsız ve kontrol­süz bir keyfilik ve güç vardı!
Ey Türkiye Vatandaşları
Sefalet hala gerekeni yapmadı mı size? Baskı ve haksızlık, hala açmadı mı gözlerinizi?
Resim