Şike, hep konuşulan ama hiç ispatlanmayan bir vakıa. Rüşvetin olduğu gibi şikenin de belgesi olmuyor genellikle. Belgesi olmadığından varlığı hissediliyor ama ispatlanamıyor. Halbuki şike endüstriyel futbolun doğal bir uzantısı. Spora kar hırsı karıştı mı, sportmenliğin yerini şikenin alması da kaçınılmaz.
Parayla, rüşvetle, tehditle veya hatırla spor müsabakalarının sonucunu belirleme demek şike. Böylece sahadaki yarışın yerini ceplerdeki yarış almış oluyor. Buna karşın yaratılan illüzyon müthiş; seyirci yarışın sahada, kas kuvvetine dayanarak yapıldığını sanıyor. Buna karşın sahada kazanmanın yetmeyeceği, masada da kazanmak gerektiği de genel bir kanı. Bu çelişki, kazanmak için her yol mübah zihniyetinin de yaygınlığının bir kanıtı...
Son yıllarda söylentiler o kadar yaygınlaştı ki Meclis de bir komisyon kurup araştırmak ihtiyacı duydu. Bulduklarını bir rapor haline getirdi. Sabah akşam şike konuşanlar ise bu raporu görmemeyi tercih etti. Halbuki ilk somut veriydi, şikeye batmış sporumuzun belgesiydi.
Şike Şike Futbol, şikenin belgesidir.