"Bu şirketler toplumumuzun üzerindeki güce nasıl erişiyor? Vurmadıkları zaman satın alıyorlar. Gerekli beyinleri satın alıp vagonlarının tekerlerine bağlıyorlar. Ana kuzusu öğrencileri alıp düşünme süreçlerini hadım ediyorlar. Siyasi doğruluk adı altında sansür uyguluyor ve yanlış doktrinler yaratıyorlar. Üniversiteler inşa ediyorlar, derslere hükmediyorlar, kıçlarını öpen profesörleri terfi ettiriyorlar ve inanmayanların canına okuyorlar. Onların tek amacı, sınırlı bir gezegen üzerinde, tek sonucu sürekli çatışma olan sınırsız bir genişleme gibi çılgınca bir kavramı yaygınlaştırmak. Elde ettikleri ise sıfır eğitimli robot diyebileceğimiz şirket yöneticileri."
"Herhangi bir liderin en kolay ve en ucuz hilesi ülkesini sahte bahanelerle savaşa sürüklemektir. Bunu yapan herkes geri dönmemek üzere koltuğundan alınmalıdır."
"Ya biz ne halt edeceğiz, Bay Mundy? Sizin ülkenizin ya da Amerika'nın ya da kahrolası başka bir ülkenin dünyayı inanılır gibi gösterilen bir avuç dolusu yalanla savaşa sürüklemesini nasıl önleyeceğiz? Sizin çocuklarınızı, benim torunlarımı savaşın içine çekilmekten nasıl koruyacağız? Ben şirketleşmiş devletlerden ve bilgi üzerindeki tekellerden söz ediyorum, Bay Mundy. Nesnel gerçeklerin kilit altına alınmasından söz ediyorum. Akıntıyı nasıl tersine çevirebileceğimizi merak ediyorum. Bunlar sizi ilgilendiriyor mu? Elbette ilgilendiriyor...Beni de ilgilendiriyor. Dünyanın sağ duyulu tüm vatandaşlarını ilgilendiriyor."
"Yürüyüşe katılırsınız, ayaklarınız ağrır. Protesto edersiniz, sesiniz kısılır ve bir polisin tekmesi dişlerinizle buluşur. Yalanları ortaya çıkaran herkes radikal bir huzursuzluk yaratıcısı olarak görülür. Ya da Yahudi düşmanı bir İslamcıdır. Ya da ikisi birdendir. Eğer geleceğiniz için kaygılanıyorsanız, lütfen vazgeçin, çünkü hemen sırada yeni bir savaş var ve hiçbir şeyle uğraşmadan televizyonunuzu açıp en sevdiğiniz kendini-iyi-hissettirme cuntasının ve şirket parazitlerinin sunduğu sanal savaşı ekranınızdan izleyebilirsiniz."