Sıkı Kontrol Edilen Trenler

Bohumil Hrabal

Sıkı Kontrol Edilen Trenler Posts

You can find Sıkı Kontrol Edilen Trenler books, Sıkı Kontrol Edilen Trenler quotes and quotes, Sıkı Kontrol Edilen Trenler authors, Sıkı Kontrol Edilen Trenler reviews and reviews on 1000Kitap.
Şimdi burada mahkeme önünde oturur gibi oturuyordu, işletme şefi olsun, müşavir Zedniçek olsun, bu iki memurun da, ellerinden gelse tıpkı istasyon şefi Hubiçka’nın yaptığını yapmaya can atacaklarından emindim, ne var ki, herkes gibi onlar da korkaktılar, aşırı bir korkaklık içindeydiler, hiçbir zaman korkmamış tek adam, şimdi oturmuş Şendi ünüyle güneşlenen istasyon şefi bay Hubiçka’ydı.
Epub
Birden irkiliverdim. Vagonlardan sığır boynuzları yükselmişti, birkaç kafa dışan uzamış, gözler perona dönmüştü, merak ve gamla yüklü kocaman inek gözleriydi bunlar. Hemen hemen bütün vagonların döşemeleri ezilmekten çürümüştü, ineklerin bacaklan deliklerin içinde duruyordu, yara bere içinde, sıkışmış, morarmış... ama ben hoşlanmıyordum böyle şeylerden, açlık çeken danaların böyle taşınmasına dayanamıyordum, istasyonda böyle bir treni karşıladıkça, hiç olmazsa kısa bir süre için meme emmiş sansınlar kendilerini diye, kapı aralıklarından parmaklarımı uzatıyordum onlara, hoşuma gitmiyordu böyle şeyler, bacakları sımsıkı birbirine bağlandığı için ölüp giden oğlaklarla dolu vagonlardan da hoşlanmıyordum, dayanamıyordum böyle şeylere, hayır, dayanamıyordum işte, don yapmış havada açık vagonlar içinde Prag mezbahasına domuz getirilmesine de dayanamıyordum, hayvanlar burun buruna giriyor, vücut sıcaklığından olurlar diye korkudan santim kıpırdayamıyorlardı. Bacakları donmuş, porselen tırnaklı domuzlar... ah, böyle şeylerden hiçbir zaman hoşlanmış değilim; hiçbir zaman hoş karşılayamadığı böyle şeyleri, sıcak yaz günlerinin domuz nakliyatını da, Macaristan’dan beri susuzluk, susuz kalmış kuşların açılmış gagaları gibi açık ağızlarıyla bir sürü domuz...
Epub
Reklam
Ahlâksızlık ve zevk tutkusu arttıkça, beşikler azalıyor, tabutlar çoğalıyor...
Epub
Neden biliyor musun, insanın üstünde inanılan hiçbir şey kalmadı da ondan... Ne Allah, ne efsane, ne bir suret, ne de bir sembol... Yalnız başımıza kaldık bu yeryüzünde, onun için her şeye izin var... Ama benim için öyle değil. Benim için henüz Allah diye bir şey var..
Epub
Eskiden biz kentin varoşlarında otururduk, neden sonra kente yerleştik ve yalnızlığa alışmış olan ben, biz kente yerleşince, dünyanın gittikçe daraldığını hissettim. Bundan böyle ancak kent dışına çıkabildiğim zamanlar rahat soluk alıyordum. Geri dönüp de köprüyü geçtikten sonra caddeler sokaklar daralmaya başlayınca, benim içim de daralıyordu. Her pencerenin ardında beni gözetlemekte olan en azından bir çift göz bulunduğu inancı daima içimde taşıdığım ve taşıyacağım bir duygudur. Biriyle konuşmaya mı koyuldum, o saat kıpkırmızı kesilirdim, çünkü hâlimde insanları rahatsız eden bir şey vardır diye düşünürdüm de ondan.
Epub
Geri19
95 öğeden 91 ile 95 arasındakiler gösteriliyor.