Sıkıntı'nın Felsefesi

Lars Svendsen

Öne Çıkan Sıkıntı'nın Felsefesi Gönderileri

Öne Çıkan Sıkıntı'nın Felsefesi kitaplarını, öne çıkan Sıkıntı'nın Felsefesi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sıkıntı'nın Felsefesi yazarlarını, öne çıkan Sıkıntı'nın Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Olmak/Varlık"ın ne anlama geldiği üstüne kafa yormak bize geri adım attırmaması gereken bir görevdir - zaten bunu yapamayız. Varoluşumuz üzerine kafa yorma zorunluluğunun çeşitli sebepleri olabilir ve bu düşünüş en farklı yolları tutabilir, ama böylesi varoluşsal tecrübelerin ayırt edici özelliği, bunların zorunlu olarak kendi öz varlığımızı soru konusu yapmalarıdır. Derin sıkıntı bu varoluşsal tecrübelerden biridir. Örneğin John Hellesnes'in yazdığı gibi: Sıkıntıdan daha çok, gerçek bir varoluşsal deprem yaratan başka ne vardır?
Zamanı geçirirken aslında neyi geçiriyoruz? Zaman zaten bir şekilde geçmeyecek mi?
Reklam
Sıkılma bir aylaklık sorunu değil, anlam sorunudur.
"Sıkıntı düşünmeyle bağlantılıdır ve her düşünme dünyayı gözden kaybetme eğilimi gösterir. Eğlenceler düşünceyi dağıtır, ama bu geçici bir fenomendir. Çalışmanın çoğu kez eğlencelerden daha az sıkıcı olduğu ortaya çıkar. Bununla birlikte, çalışmayı sıkıntıya karşı bir çare olarak salık verenler semptomların anlık kayboluşu ile bir hastalığın iyileşmesini karıştırmaktadır. Çok sayıda çalışma biçiminin ölesiye sıkıcı olduğu yadsınamaz. Çalışma genelde yorucudur ve yaşamımıza pek anlam verebilecek bir doğada değildir. Kendinde, neden sıkıldığımız sorusu ne çalışmaya ne de boş zamana bağlıdır. İlla da sıkılmaksızın çok fazla boş zamanımız ve ölümüne sıkıldığımız çok az boş zamanımız olabilir. Modern sanayide üretimden kazancın artması çalşma zamanının kısalmasına ve boş zamanın uzamasına olanak tanımıştır, ama bu gene de daha kaliteli bir yaşamı gerektirmez. Sıkılma bir aylaklık sorunu değil, anlam sorunudur." -Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 43
Olmuş olan, olacaktır, yapılmış olan tekrar yapılacaktır ve güneşin altında yeni hiçbir şey yoktur.
İnsan türü çok fazla gerçekliğe katlanamaz
Sıkıntıda hem dünya hem de benlik boştur...
"Freud "yas durumunda, dünya yoksul ve boş hale gelir; melankolide ise, benliğin kendisi" der. Bu alıntıya dair bir yorumunda Adam Phillips şöyle ekliyor: "Ve sıkıntıda, şunu ekleyebiliriz ki, hem dünya hem de benlik yoksul ve boştur". -Lars Svendsen, Sıkıntı'nın Felsefesi, Bağlam Yayınları, syf: 54
Reklam
173 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.