Sılaya Dönüş

Elçin Hüseynbeyli

En Eski Sılaya Dönüş Gönderileri

En Eski Sılaya Dönüş kitaplarını, en eski Sılaya Dönüş sözleri ve alıntılarını, en eski Sılaya Dönüş yazarlarını, en eski Sılaya Dönüş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dikenler adamın eline batıp elini kanatsa da buna hiç aldırmadı. Galiba bu adam acıyı, ağrıyı hiç hissetmiyordu. Ümitleri çoktan tükenmiş bu adamın hisleri de onu terk ediyordu sanki. Hem de sessizce, bu adamı hiç incitmeden... İnsan, hislerin sahibi olur mu? Kim bilir, belki de hisler, insanın sahibidir ve zamanı gelince de insanı terk edip gidiyordur. Ah..
Gelinin, bu dünyadan bir murat alamadan gitmesi, onu daha da güzelleştiriyor, benim de yüreğimi kanatıyordu. Gelinin yüzünde, ikiz kardeşler gibiydi gam ile sevinç. Öyle ki mahir bir ressam, arzulu bir insanın gamlı ve se- vinçli hâlini, bu yüzde birleştirmişti. Ümidi tükenenler ölümü, ümidini yitirmeyenlerse ikinci bir hayatı arıyorlar.
Reklam
İnsana önce dert, sonra mutluluk verir hayat. Aşk ise dertle başlıyor... "Aşk, insanın en kadim kederidir."
"Ben onu öldürdüm!" Sonra benim şaşkınlığımı görüp devam etti: "Düşündüğün anlamda değil; ben onu månen öldürdüm. Bu mezarda hiç kimse yok! Ben onu mezara kadar seveceğim, diye ant içmiştim..."
O, ölümü alacakaranlıkta değil; tan yeri ağarırken, güneş ufku kana boyarken karşılayacaktı. Çünkü o, güneşle birlikte doğmuştu, güneşle aynı anda ağlamıştı...
Aslında herkes kendi yüreğinde ölüyor yahut bir sevgiyi, mesela vatan sevgisini içinde öldürüyor. Bundan daha dehşetli ne olabilir?
Reklam