Silsiletü'z-Zeheb

Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye

Kolektif

Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye Sözleri ve Alıntıları

Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye sözleri ve alıntılarını, Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye kitap alıntılarını, Silsile-i Sadat-ı Nakşibendiyye en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bunca günahımıza rağmen hala yeryüzünde yürüyebilmemizden daha açık keramet mi olur? ~Şah-ı Nakşibend (k.s)
Reklam
Lisan bozulduğu zaman insanlar ağlar. Kalp bozulduğu zaman melekler... ~Ebù Bekir Es-Sıddik (r.a)
Şah-ı Nakşibend Hazretleri...
Ben Allah'a akrap (çok yakın) bir yol buldum. O da, nefsin şerlerini bilip daima ona muhalefettir.
2-Selmân-ı Fârisî (r.a) İlim çok fakat ömür kısadır. Önce zaruri olan dini meseleleri öğren..
Reklam
" İhlas nedir?diye sordular" Allah için yaptığınız şeylerdir. İnsanlar için yaptığınız ise riyadır. " Buyurdu. ( Nefahatü'l Üns 1/427)
Habîbi habîbine getirin. Zira habîb, habîbini özlemiştir.
Hz. Ali anlatıyor:" Hz. Ebû Bekir vefat etmeden önce beni yanına oturttu ve Yâ Ali! Ben öldüğüm zaman Resûlüllâh'ı(sav) yıkadığın gibi beni de yıka, güzel kokular sürdükten sonra Resûlüllâh'ın(sav) bulunduğu Hücre-i Saâdet'e götürün ve izin isteyin. Kapının açıldığını görürseniz beni oraya defnedin. Yok, kapı açılmazsa beni - Allah kulları arasında hüküm verinceye kadar- Müslümanların kabristanına defnedin." dedi. Vefât edince, Hz. Ebû Bekir'i yıkadım, kefenledim. Resûlüllâh'ın (sav) kapısına izin için ilk ben geldim. "Ya Resûlüllâh! Bu gelen Ebu Bekir'dir, yanınıza defnolunmak için müsaade istiyor." dedim. Kapı açılıverdi. O esnada "Habîbi(dostu, sevgiliyi), habîbine getirin. Zira habîb, habîbini özlemiştir." diye bir ses işittim.
Sayfa 46 - Fazilet Neşriyat/Ibn-i Asâkir, Târîhu Dımaşk, Dâru Ihyâi't-Türasi'l-Arabî,Beyrut,2001
1-Ebû Bekir Es-Sıddîk (r.a) Lisan bozulduğu zaman insanlar ağlar, Kalp bozulduğu zaman melekler..
" Bunca günahımıza rağmen hala yeryüzünde yürüyebilmemizden daha açık keramet mi olur!"
Reklam
Hedefe nasıl ulaşabiliriz?
"Geceleri uyumayı, gündüzleri de yemeyi düşünen kimse hedefe nasıl ulaşabilir"?
Sayfa 105 - Fazilet Neşriyat
“Hindistan‘da saltanatı zirveye ulaşmış pek bilgisiz ve cahil olan Ekber Şâh âlimlerin fetvalarını kabul etmeyip karşı çıkıyordu. İslam’ın hükümlerini kendi keyfince değiştirmeye başladı. Nihayet bütün dinleri birleştirmek gayesi ile “Dîni ilâhi” adı altında yeni bir din uydurup onu yaymaya çalıştı bu karanlık devirde İmam-ı Rabbani hazretleri Ehlisünnet vel cemaat itikadını ve doğru din bilgilerini yaydığını gören bazı sapıklar, ona cephe alarak haset ve iftira etmeye başladılar. İşte bu yüzden bazı kimselerin cefa ve iftiralarına uğradı. Onu zor duruma düşürmek için “Cüneydi Bağdâdi, Bayezîdi Bestami gibi büyük meşayihi aşağı görüyor” diye iftira atarak cahil tabakayı aldattılar.”
Sayfa 241 - Kazânî, Tercemetü’l -Ahval, s.72
6-Eş-Şeyh Ebu’l-Hasan El-Harkâni (k.s) “Faydalı ilim, kendisiyle amel olunan ilimdir, En faziletli amelde farzlardır.”
4-Ca’fer-i Sâdık (r.a) “Hz. Allah; Sabrı musîbetin, Rızkı da zahmetin miktarına göre indirir.”
﷽ Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve ona yaklaşmaya vesile arayın ve onun yolunda mücâhede edin ki felâha erebilesiniz. Mâide suresi/35.ayet
251 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.