İstasyondan iner inmez
Seni metrolar başka beni başka tarafa
götürsün.
Zararı yok!
Yalnız gine böyle kumral akşamüstleri
Yapayalnız kaldığım kasım akşamları
Buruşuk manton, dağınık saçların, mürekkepli ağzın
ve hemşire
Çehrenle
-Ayaklarını bir sandalyeye dayayıp-
Bana iki satır bir şey söyleyeceksin:
"Bugün ne yaptın, çalıştın mı?"
İstersen sonra kalkar, gezmeye gidersin
Bensiz...
Sen bilirsin.