Edebiyatın Haziran Mezarlığı kitabıyla tanıdığımız Engin Topuz, ilk romanında idealist bir öğretmenin
yaşam çizgisinde geziniyor... İlk aşk, dost ihaneti, dayanışma, sahiplenilme... İnişli çıkışlı uzun bir çizgi...
Buranın yabancısı değil, geldiğim yerin yabancısıyım.
Çıkıp gittim insanların hayatından ve başka, yeni insanların arasına karışıverdim, karışıyorum. Oysa geldiğim yerden birini daha getirmek istiyordum yeni hayatıma; onu hayatıma, dünyama katmak istiyordum. Peki, bu nasıl olacak şimdi? Ben o kadar uzak hissederken eski benliğimden kendimi, onun nasıl kucaklamasını sağlayacağım yeni benliğimi? Üstelik duygularımla ilgili o henüz hiçbir şey bilmezken... Hislerimi ona nasıl, nerede anlatacağıma dair hiçbir fikrim yokken... Bu köyden önceki her şeyi geride, uzakta hissedip onu nasıl her an yüreğime daha yakın görüyorum? Kendimle birlikte buraya onu da getirmiştim. Kiminle tanışsam, onu da tanıştırıyorum hayalimde. Onunla birlikte geçiriyorum zamanımı...
