"Sen bir sinekkuşusun. Çünkü sinekkusu gibi tüm enerjini olduğun yerde kalmaya harcıyorsun. "
Bu, kahramanımız Marco Carrera'yi çok iyi özetleyen bir cümle.
Marco 1959'dan 2030'a kadar uzanan bir zaman diliminde ailesi,arkadaşları, evliliği ile ilgili pek çok kayıp, kopuş yaşar, çevresindeki herkes bir yerlere gider,dağılır.Ama o Floransa'dan ayrılmaz.
Boşanır, kızkardeşi intihar eder,erkek kardesi Amerika'ya göçer ve görüşmeyi keser,anne-babasını kaybeder,Paris'teki gençlik aşkı ile sadece mektuplasir ,yine kendisi çok dramatik bir kayıp yaşar. Hayatında keskin virajlar vardır ama o sabitliğini korur. Çünkü doğası böyledir. Her şeye rağmen kimseyle görüşmeyi de kesmez.
Sürükleyici bir anlatımı olan romanda yazar ileri geri zaman atlamaları, mailler,telefon görüşmeleri, mesajlar,kartpostal ve mektuplarla farklı bir dil oluşturmuş. Her bölümün başında tarihler var. Yapboz gibi parçaları birlestiriyorsunuz okurken.
Göz doktoru olan Marco Carrera'yi yazar Sandro Veronesi meşhur Doktor Jivago romanından etkilenerek oluşturmuş. Göz, görme, görebilme bu romanın temel izleği. Bu açıdan karakter ve mesleği tam oturmuş.
Bu yazar ile tanışmamış olanlara gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.