"Eski şeyleri sever misin?”
"Elbette. Yıpranmışlık, giyilmişlik, iplik iplik olmuşluk, solmuşluk... Hepsi de bir hayatın iyi yaşandığının delilleri."
"Ya da belki de... Yaşanıp bitmiş bir hayatın delilleri.”
"Hayatla ilgili çok fazla tecrübem yok fakat şunu biliyorum: Başka bir insanla bağ kurabildiğin anlar oldukça nadir görülür; bu bağı görünce ne olduğunu anlayanlar daha da nadirdir."
Âşık olmak kutular dolusu çikolata ve pembe karanfiller, seviyor mu sevmiyor mular, acemi öpücükler, garip duraklamalar, olmadık zamanlarda patlak veren sivilceler, sabahın üçünde yapılan telefon konuşmaları demekti.
Kısacası bana göre değildi.