Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?

Ahmet Uluçay
Ahmet Uluçay, ağırlıklı olarak dört yıllık (2000-2004) bir dönemi içeren ve ilk kez yayımlanan elinizdeki güncesinde hayatının her anını kaydetmiş, öncelikle bir rüya defteri titizliğiyle kaydettiği düşlerini… Ve yakarışlarını; çektiği acıların, fakirliğin, sonu gelmez sıkıntıların bir film karesi gibi renklendiği dualarını… Yoksunluğuna onunla birlikte katlanan ailesi içerdeki satırların ilk kahramanları… Sonra, köyündeki düğünler, cenazeler, bayramlar vd… Onu yalnızlığa terkeden Türkiye sineması da var güncede, “köyü”nden takip ettiği dünya sineması da… Edebiyat güncede özel bir yere sahip, öncelikle masallar ve hikâyeler, sonra romanlar… Ve tabii ki Uluçay’ın yaramaz çocuğu, sineması… Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ın nasıl büyük sıkıntılar ve acılardan sonra hayat bulduğunu bu satırlarda bulacaksınız, Bozkırda Deniz Kabuğu ve Kuzey Masalı’nın acılarını da… “Mutlak olarak iyi olan bir insan delirir. Çünkü ait olmadığı, kendisinin bir parçası olmayan bir ortamda yaşamayı beceremez.” (Kurosawa) Müthiş bir tespit. Ben mutlak olarak iyi bir insan mıyım? Hayır. Ama iyi bir insan olmaya çalıştığım kesin. Protest bir duyguyla zaman zaman içimdeki kötülüğü eşelemeye çalıştığım, kötülüğü hayatımın merkezine koymayı düşündüğüm de oldu ama insan doğasını değiştiremiyor. İçim uzun süre kirli kalamıyor.
Yazar:
Ahmet Uluçay
Ahmet Uluçay
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 53 dk.Sayfa Sayısı: 243Basım Tarihi: Nisan 2018Yayınevi: Küre Yayınları
ISBN: 9786059125819Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitabın neredeyse her satırını içim kan ağlayarak okudum. Ben artık Uluçay demeyeceğim ona, Ahmet Ağabey diyeceğim, çünkü o fazlasıyla bizden biri. Güncesinde zerrece doğallıktan sapma yok, zehir zemberek, safiyane duygularla kaleme alınmış. Bugün nice büyük isimler olarak andığımız kimselerin ipliğini pazara çıkarıyor Ahmet Abi. İnsan, ondaki sinema tutkusunu, her şeye ve herkese rağmen bu tutkudan vazgeçmeyişini hayretler içerisinde kalarak okuyor. Hele hastalıkla boğuşmaları, büyük yoksunluk içerisinde sürülen bir ömür ve insanın bu kadar olumsuzluk içerisinde hayata sinema ile tutunma çabası. Ne diyordu Ahmet Abi: "sinema olmasaydı, film çekmeseydim delirirdim." Satırlarda bu hakikati okuyor, şahit oluyorsunuz. Ahmet Abi zorluklar içerisinde "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" filmini çekti, ödüller aldı. Büyük hayalleri hâlâ devam ediyordu, çekecekti, ta ki hastalık onu büyük tutkusundan ayırana kadar. Tutkuyla çekmek istediği "Bozkırda Deniz Kabuğu" filmini çekemeden çok sevdiği Allah'ına kavuştu. Rahat uyu Ahmet Abi, bu memleketin çocukları her şeye rağmen karpuz kabuğundan gemiler yapmaya devam edecek.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
Reklam
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
SPOİLERSPOİLERSPOİLERSPOİLERSPOİLERSPOİLER Bu kitap yazar ve yönetmen sıfatları ile tanıdığımız Ahmet Uluçay’ın güncesi. Kırk beş yaşında başlayıp ancak iki üç sene sürdürebilmiş. Bu iki üç seneye de tümüyle yaşamını sığdırmış sanki. Klişe bir deyiş vardır ; dünya hassas kalpler için cehennemdir diye. Uluçay da tam olarak o bahsedilen hassas
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her birkaç sayfada bir boğazımın düğümlenmesi ve ağlamamak için kendimi zor tutmam... Kurgu olarak yazılsa abartma canım bir insan bu kadar acı çekmez derim. Ama Ahmet Uluçay bunların hepsini ve daha fazlasını yaşamış. Büyük bir teslimiyet aynı zamanda da büyük umutlar içinde sinemasını selamlamış.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
‪şu kitabı okurken içim kaç parçaya bölündü bilmiyorum. gerçek bir günce değil de kurgu bir eser olmasını çok isterdim. yine de hiç bilmediğim bir yerde hiç bilmediğim bir zamanda hiç tanımadığım bir kalbin yaşadığı acılarda kendinden pay bulmak garip bir huzur veriyor.‬ o kuşun kanatları kırık kalmasaydı keşke.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
Reklam
243 syf.
·
Puan vermedi
ahmet uluçay'ın iç dünyasının yansıması olmuş diyebiliriz. sinema sevdası, paraszılığı, hastalığı, köyü, istanbul ve hastane arasında geçen birkaç yılını günlüğüne kaydetmiş. potansiyeli bu kadar olan bir insanın sırf imkanı yok diye istediği gibi üretememiş olması çok üzücüydü. ahmet uluçay'ı tanımış olmayı çok isterdim
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Burnumun direği sızlayarak okudum. Film çekmek için çektiği sıkıntılar, onca engele rağmen doğru bildiğinden şaşmaması, sinemaya duyduğu inanılmaz tutku... Tüm bunlara tanık oluyoruz bu günce sayesinde. Türk sinemasının yüz akı değerli insan Ahmet Abi! Seni unutmayacağız, ruhun şad olsun...
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
Ahmet Uluçay'ı ve hissettiklerini kendi hislerime benzettiğim için kitap hakkında bir şeyler yazmak istedim. Cümlelerinde kendimce anlamlar buldum ve bir yaşamı okudukça çok farklı hissettim. Sinema konusunda bir dert olarak içimde kalacak yaşanılanlar. Sinema için bunca acıya değer mi diye düşündükçe sinema ya da herhangi bir şey, tutkularımız ve arzuladıklarımız için bir şeylere değiyor olmalı diye ikna ettim kendimi fakat bu acı, bir yaşama fazla gelmiş olsa gerek. Üzülmeden ve bir şeylere öfkelenmeden okumak da imkansız sanki. Yine de Uluçay'ın bir inançla bir şeyleri devam ettiriyor oluşu, vazgeçmemesi ve yaşama karşı duruşu beni çok etkiledi. Onunla benzerliğimin bu noktada biraz ayrıldığını düşünerek cümlelerine ve bakış açısında yakınlaşmak istedim okurken. Bir inançla ve ne kadar zorluklarla da olsa vazgeçmeyerek bunca acıya değdiğini görebilmek mümkün. Bu durumda okurken hissedilen üzüntü ve öfke yerini bir şeyleri doğru yapmaya çalışmanın ve doğru kalmaya -yine bu zorluklara rağmen- devam edebilmenin yüceliğine bırakıyor. Sanırım yaşam da böyle bir yer, kendisinin de kitapta bir başka konu için belirttiği cümleyle şu şekilde cevaplandırdım, yaşamı seviyor muyum sorusunu: "... rağmen, belki de, hâlâ, hem de çok..." Ahmet Uluçay benim için hep özel birisi olacak kalacak, umarım bakış açımızdaki benzerlikle birlikte onun gibi hislerle sinema için bir şeyler yapabilirim. Son olarak iyi ki okumuşum ve bir yaşamı tanıyabilmişim dediğim bu günceyi herkese öneriyorum. Örnek alacağımız ve değiştirmek için çabalayacağımız şeylerle karşılaşabilmek dileğiyle. Sevgiler.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Ah Ahmet Abi! Şimdiye kadar çok az şey beni bu kitapta yazılanlar kadar etkilemiştir. Belki de hiçbiri bu kitabı okurken hissettiklerimi hissettirmedi. Bir ara kitabı bitirmek istemedim öylece kapağını kapatıp bırakmak istedim. Ahmet Abi'nin her şeyi yarım bırakıp gitmesi gibi. Kitabı bitirirsem sanki Ahmet Uluçay bir kez daha ölecekmiş gibi hissettim. Bu hissettiklerimin, okuduklarımım uzun süre etkisinde kalacağım kesin. Belki de ömrüm boyunca zihnimin bir köşesinde kalacak. Bu dünyada yaşadığı acıların ardından umarım gittiği yerde huzur içerisindedir. Ruhun Şad olsun Ahmet Abi.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
Reklam
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
50 günde okudu
Siz benim neler çektiğimi nereden bileceksiniz
Sinemaya çocuk gözüyle bakan usta yönetmenin 4 yıllık yaşamını okuyup “yahu, ben ne şanslı biriymişim” diyerek kapatacağınız bu kitap, karpuz kabuğundan nasıl gemiler yapılabileceğini de anlatıyor. Hayat herkese adil davranmıyor. Bazıları onu yoksulluk, hastalık, çaresizlik içinde kırık tırnaklarıyla betonu kazıyarak altından çıkarmak durumunda kalıyor. İncelemelerde kitap hakkında bilgi vermeyi hiç sevmedim. Daha çok bende bıraktıklarıydı hep yazdıklarım. Bu kitabın bende bıraktığı etki “kanayan bir kalbin içinden gülümseyerek bize doğru bakan temiz yüzlü bir çocuk resmi” oldu. İyi ki bu dünyadan geçmişsin Ahmet Abi.
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
Tutkusu ve hayalleri olan herkes okumalı Kitabı "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak" filmini izledikten sonra okudum.Bu kitapta insanın tutkusu olduğunda hayalinin peşinden koştuğunda azimle yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını gösteriyor.Sara hastalığı,filmini çekebilmek için insanların peşinden koştuğu kısımlar insanı derinden yaralıyor.Günümüzde de büyük bir problem olan yeteneklerin değerlendirilememesi yazarın şahsında vücut buluyor.Tabi sadece sıkıntılar ve acılar yok.20 sene önce yaptığı bazı sosyal tespitler hala geçerli. Yazar ilkokul mezunu ama büyük bir entelektüel birikime sahip.Yazar kitaba nasıl ulaşıyor derseniz ilçe kütüphanesinden alıyor ve üzücü olan istediği kitaplar olmadığı için bazı kitapları ikinci kez üçüncü kez okuyor. Okurken boğazınıza bir yumruk oturuyor.Tutkusu ve hayalleri olan herkes okumalı
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ömrümüzde hasretini çektiğimiz şeye asla kavuşamayacağız, bu kesin; ama ömrümüzü o şekilde sürdüreceğiz ki her aşamada aramayı göze aldığımız şeyi hak eden biz olacağız. Böylece süreç boyunca çabalarımızın hiçbiri zayi olmayacak demiş İsmet Özel, Waldo Sen Neden Burada Değilsin kitabında. Bilmiyorum Ahmet Uluçay bu kitabı okudu mu, haberdar mıydı?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
243 syf.
10/10 puan verdi
Özellikle günce tarzı kitaplara puan verilmesini saçma buluyorum. Bu, kitabı sınırlandırmak olur ki bir insanın günce yazmış olma cesareti bile hayatın yanında yüce bir unsur. Kim kendini bu kadar açıkça yazarak ele vermek ister ki? Sinema için bunca acıya değer mi sorusunu kitap bitince daha iyi anlıyorsunuz, yönetmen Uluçay’ın film çekme uğraşısı ve gayreti içindeki tutumunu görünce. Muhtemel bu zorluk onu daha çok beslemiştir. Daha belki çok uzunca şeyler yazılır Ahmet Uluçay hakkında fakat kitabı okuduğunuzda buna siz karar vermelisiniz. O, sinemayı her şeyin üstünde, ekmeğin suyun bile üstünde tutmuş bir adam. Yoksuzluktan doğan bir tutku nasıl görünür insana? Uzatmadan anlamak Ahmet’i, yönetmen Uluçay’ı
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?
Sinema İçin Bunca Acıya Değer Mi?Ahmet Uluçay · Küre Yayınları · 2018226 okunma
Resim