Sinema, çağımızın düşünce aracı olarak ne tür imkânlara sahiptir?
Sinema ile diğer sanat dalları arasında nasıl ilişkiler vardır?
Sinema hakikatin dili olabilir mi?
Sanat ve özelde sinema insanlığa yeni bir şeyler söylemenin aracı olabilir mi?
Dünya sinemasının düştüğü krizi aşabilmenin yolları nelerdir?
Sanatı, edebiyatı ve özelde sinemayı tefekkürün en önemli araçları olarak gören Enver Gülşen, bu kitaptaki metinlerde, birbiriyle bağlantısız gözüken birçok alanın içsel bağlarını ifşa etmeye çalışıyor.
İslâm medeniyeti ve tasavvuf, Doğu hikmet gelenekleri, Batı düşüncesi ve bütün bu medeniyetlerin sanata yönelik oluşturduğu zeminleri tartışıp sinemanın bir imkân olarak sınırlarını araştırıyor.
Düşüncenin büyük kriz içine girdiği Batı uygarlığının içinde/n doğan sinemanın, bir Doğu sanatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini tartışan bu metinler, krizin çözümü üzerine bir tefekkür düzlemi oluşturmayı amaçlıyor.
Gülşen’in bu kitabı, sinema üzerine düşünmenin ve sinema üzerinden insanlığın ve dünyanın sorunlarını medeniyet perspektifi çerçevesinde düşünme çabasının ülkemizdeki ilk örneğini oluşturuyor. Bu açıdan bu kitabın akademide ve entelektüel çevrelerde yeni açılımlara ve tartışmalara öncülük edeceğini düşünüyoruz.
Enver Gülşen Türkiye’nin genç ve parlak film düşünürlerinden. Bir medeniyet meselesi olarak gördüğü sinema üzerinden bilim, sanat ve düşünce alanlarının bütününde, özellikle tasavvuf üzerinden özgün yolculuklar yapıyor.