Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında, Murakami’nin okuduğum ilk kitabı.Tarz olarak diger kitaplarından farklı diye okumuştum kitap önerilerinde.Yazarın kitap da bize anlattığı aşk, ne kadar olağanüstüydü.Ne kadar gerçekti.Aşkın bu saf ve gerçek halini ne kadar da güzel anlatmış yazar.Ayrıca o kadar akıcı anlatmış ki.Her şey mükemmel gidiyor derken karşısına çıkan çocukluk ve gençlik aşkının hayatını nasıl da birden değiştiriverdiğini, o yoğun ve yıkıcı duyguların insanı tamamen nasıl ele geçiverdigini ne güzel anlatmış.
Yani bu durumda çok iyi giden, mutlu sayılan evliliklerin her an o güçlü ve yıkıcı geçmişin izleriyle karşılaştırıldığında bu olasılık da insanı düsündürmüyor değil hani???