İzgü' nün okuduğum ikinci romanı SIPA . ZIKKIMIN KÖKÜ esintilerini buldum bu kitapta da. Toplumsal bir yarayı ancak Muzaffer Usta mizah ile hafifletebilirdi. Annesiz ve babasız büyüyen bir çocuğun yaşadıkları hayatına, kimliğine o kadar çok nüfuz etmiş ki adını sıpa olarak bilmiş.
Kitabın bir bölümünde " İnsanlar, yeri yurdu olmayanlara asla ilgilenmez ! " diyor.
Kim bu insanlar ?
Neden biz kendimiz gibi olmayan insanları sevmiyoruz ?
Niye her şeyin aynısı arıyoruz?
Biz neden çocuklarımızı susturuyoruz ?
Neden sorunları dayak ile çözmeye çalışıyoruz ?
Yine kitabın bir bölümünde Sıpa sesleniyor biz insancıklara !
- Otuz santim kumaşın yoksunuyuz, ne olmuş kılığımıza?
Kendisine yumruklar savuran insanlara sesleniyor ;
- İnsanlar, insanlar etmeyin be etmeyin! Ben sizden aş mı istedim, ben sizden para mı istedim ?
Bir günde okunacak kadar az ama anlattıkları hayat boyu ders.. İyi okumalar, mizahla kalın..