Sır Katibi-Samiha Ayverdi ile 36 Yıl

Aysel Yüksel

Most Liked Sır Katibi-Samiha Ayverdi ile 36 Yıl Posts

You can find Most Liked Sır Katibi-Samiha Ayverdi ile 36 Yıl books, most liked Sır Katibi-Samiha Ayverdi ile 36 Yıl quotes and quotes, most liked Sır Katibi-Samiha Ayverdi ile 36 Yıl authors, most liked Sır Katibi-Samiha Ayverdi ile 36 Yıl reviews and reviews on 1000Kitap.
İlk kitabı hakkında…
Aşk Bu İmiş’i Semiha Cemal Hanımın yazmaya başladığı, ömrü vefâ etmeyince Sâmiha Annemizin tamamladığı hakkında bir rivâyet duymuştuk. Halbuki 1949'da Feridun Kandemir, kendisiyle yaptığı bir röportajda "Sizi Bâbıâli'de heveskârlar arasında hiç görmedik. Günün birinde, birdenbire Aşk Bu İmiş'le ortaya çıktınız. Böyle bir hamlede roman yazmaya, sizi sevkeden sebep nedir?" sorusuna: "Duygularımı, düşüncelerimi rencîde eden bir kitap okumuştum. Tam on bir sene evvel", "Şimdi hatırlamıyorum. Onun ilk reaksiyonu olarak, cevâbî mâhiyette, ilk kitabımı, gayet kısa bir zamanda yazmıştım. Neşretmek niyetim yoktu. Fakat böyle bir kitap yazmış olduğumu öğrenen yakın bir büyüğüm, neşredilmesini istedi. Neşrettiler; ben meşgul olmadım."; daha sonra 5 Nisan 1952'de Selahaddin Güngör'ün röportajında: "İlk yazdığınız kitap hangisidir?" sorusuna: "Aşk Bu İmiş!..." cevâbını verir. Konuşma devam eder. "Ne zaman yazdınız?", "Otuz yaşlarında iken.. Bana ilk defa roman yazmak arzusunu ilham eden şey nedir, bilir misiniz? Bir gün prensip ve duygularıma hiç de uymayan bir kitap okumuştum.", "Adı nedir?", "Şimdi adını bulamadım. Fakat bu kitabı okur okumaz, orada kanaatlerime aykırı gelen şeyleri reddedebilmek için kaleme sarıldığımı gayet iyi hatırlıyorum."
Sayfa 179
Hakkını Verebilmek…
Ahmet Kabaklı da Türk Edebiyâtı Vakfı'nda 1986 senesinin Haziran ayında düzenlenen Yedi Büyükler toplantısında Sâmiha Annemizden bahsederken: "Sâmiha Hanımefendi kadar titiz bir okuyucu görmedim. O muhakkak ortamızda bir büyük ilham gibidir. Tur'da oturan bir veli gibi, sesini bize duyurur. Yazımızda ufak bir meziyet varsa ilkin onun gözü önündedir, ve ilkin o bizi bulur ve ilkin o bizi tebrik eder. Maksat teşviktir. Yazılarımızı yâhut faydalı yazıları, her güzel yazıyı teksir edip Avrupa'ya yollar, Anadolu'ya yollar, Sûriye'ye yollar, Mısır'a yollar.” demiştir.
Sayfa 138
Reklam
"Gerek batıda gerek doğuda kupkuru iş kadını, para peşinde koşan erkek ve hizmetkârların elinde, kreşte, yuvalarda büyüyen çocuklarla ailelerin dejenere olduğu görülmektedir. Bu yüzden şefkatten ve ilgiden uzak tek başına yetişen gençlerin arasında gençlik problemleri hızla artmış olup bu durum artık bir milletin değil bütün dünyânın müşterek derdi hâline gelmiştir. Ailenin, cemiyetin ve milletin selâmeti için kadının okuması, meslek sahibi olması, fakat asıl vazifesinin analık olduğunu unutmaması gerekir."
Sayfa 343
Samiha Annemizin mizacı hakkında
Fâtih'deki evine dönerken vapurda evin anahtarlarını eline aldığına pek çok defa şâhit olmuşuzdur. Bunun sebebini: "Ben yanımdakileri kapının önünde bekletmemek için, Fatih'e giderken, anahtarımı çantamdan çıkarıp daha Üsküdar'da iken elime alırım." diye izah ettiğini Müjgân Cunbur Abla' mızdan dinlemiştik. Gene kendi kalemiyle mizaçlarının bu tarafını Vehbi Ağabey'e şöyle anlatır: "Senin annen mizaç itibariyle çok tez canlıdır. İşte benim bu tez canlılığım bir işi vaktinde bâzen de vaktinden evvel yapmam için beni zorlar. Meselâ bayram hediyelerini, daima ramazan başında hazırlamış olurum. Bazen de birkaç ay evvelinden oluverir. Onun için Nâdîde Hanım kardeşimle sana gelen yün ceketler için sakın telâşa düşüp üzülme." Öyle ki bâzen bu tezcanlılığı yüzünden erken hazırladığı hediyeleri vaktinden evvel verir, bayram gelince bir daha verirdi. Zira vermeye, hediye etmeye doyamazdı.
Necati Tahralı: "Osmanlıların sefere çıkmalarının zâhirî sebepleri dışında başka sebepler de var mıdır?" diye sordu. “Îlâ-yı kelimetullah!.. Seferler, Allah'ın ismini bütün dünyaya yaymak için yapılmıştı. Onun için de muvaffak olunuyordu.” diye cevaplandırdı.
Sayfa 219
Öyle zannediyorum ki boza ikrâmı eski İstanbul âdetlerinden gelen bir ikram tarzı idi. Çünkü Annemiz de kış günlerinde misafirlere boza, ikram edildiğini hem bizlere anlatmış hem de hâtıralarında yazmıştı.
Sayfa 209
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.