Kitabı nasıl yorumlasam bilemedim. Açıkçası Kutlu'nun birkaç hikaye kitabının yanında bu kitap biraz sönük kalmış ya da sönük yerine, sonu kendi açımdan tatmin edici olmamış diyebilirim. Kitapta Nezaket
Albeni'nin yaptığı çoğu şeyi alkışlıyoruz, destekliyoruz. Sonunda ise düzenlediği ödül töreninin neye dönüştüğünü gören düşünceli ama maneviyatı bulmuş bir kadın çıkıyor karşımıza. Tabii yazara göre güzel bir son olabilir, kaldı ki kötü bir son demiyorum bana göre de güzel, her şeyi
bırakıp ezan sesine koşması gibi. Nezaket'in daha sonraları ne yaptığını da merak ediyor insan... Belki de yazar bu sonla, aslında her şey fani, gelip geçici demek istemiştir. Kutlu'nun hikayelerinde maneviyatı desteklediğini biliyoruz çünkü. Nezaket'in de bunları bir kenara atıp,
annesinin onu bir türlü alıştıramadığı namaza bu sıradışı ödül töreninin yardımıyla kavuşacak izlenimini vermek istemiştir. Kim bilir...