Asıl mutluluk, bir ömür boyu hasretini çektiği şeye kavuşan değil,ona erişeceğini anladığı anda,saadetinin en yüksek noktasında bir "ahh" diyerek düşüp ölebilmektir..
"Sakın tepenize bir şırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."
Tabuta girmek, susuzluk... Uykusuzluk... Hepsi geçiyor... İstesek de, istemesek de geçiyor. Ne kadar korkunç olurlarsa olsunlar, bunları çekerken, şu nokta daima aklımızda :Bunlar benim iradem dışında olan şeyler.