“Küstahlığın ve kötülüğün, ancak imkanları kısıtlı olduğu takdirde utangaç kalabileceğini, egosu ve cüzdanı beslenince nasıl bir saldırganlığa ve megalomaniye dönüşeceğini bilememişti..”
İyinin çok iyi kötünün ise çok kötü olduğunu net bir şekilde gözler önüne seren bir kitap.. bir yandan Kötü kalpli bir insanın, şeytanın dünyadaki bacağı olarak nitelendirdiğim karakterin mükemmel bir ailenin içine nifak tohumları sokup herkesi birbirine düşürüp, sırça köşklerini tuzakları ile çatırdatan bir yandan da etrafında dönen tüm kötülüklere rağmen halen güzel kalbi ile iyi niyetli karakterin aile içi ve iş içerisinde dönün yaşam döngülerini anlatan bir kitap.. Yazar yine kalemini konuşturup mükemmel bir kitap yazmış her sayfasında sanki o ailenin içinde ki bir fert gibi görüp sıkılmadan okuyorsunuz umarım kitabın ikinci kitapta aynı tad ve heyecan ile devam eder.. Keyifli okumalar
Salt iyi ve salt kötü iki kahramanın bir arada olduğu bir entrika romanı… Kitaplığımda uzun süredir duruyordu. Birkaç kez başlamaya yeltendim ama hep 30’lu sayfalarda okumayı bırakıyordum. Başladığım kitapları bitirmeden bırakmak beni huzursuz ettiği için bugün ani bir kararla başlayıp bitirdim. Çok akıcı bir hikayesi yok. Birkaç sayfa atlaya atlaya okusanız bile yinede kitabın tüm hikayesine hakim olabilirsiniz. Maalesef ben sevemedim.
Önce ezmek, çaresiz ve özgüvensiz bırakmak, sonra kendi canı istediği kadar ve istediği zaman, ufak dozlarda beğeni bahşetmek… Nasıl da memnun ederdi yönetileni.