Sirk Müdürünün Kızı
Jostein GaarderSirk Müdürünün Kızı Sözleri ve Alıntıları
Sirk Müdürünün Kızı sözleri ve alıntılarını, Sirk Müdürünün Kızı kitap alıntılarını, Sirk Müdürünün Kızı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arada sırada beni büyüleyen bir kadınla karşılaştığımda, onu tanımam uzun sürmezdi. Oysa sevmediğimiz kişileri tanımak zaman alır.
Sayfa 193Kitabı okudu
"Birçok insan duygularının etkisiyle öyle sarhoş olur ki kendisinin dışında bir dünya olduğunu anlamaz. Onlar bunun tersini de anlamazlar, yani dünyanın bir gün biteceğini... İnsanlıktan sonsuza ayrılmak sadece kalbimizin bir-iki kere atmamasi kadar yakındır bize.
...
Oysa birer toz zerresiyiz. Bu yüzden kendini önemli saymanın bir anlamı yok..."
"Zaten beni ona çeken şey de buydu. Tamamen anladığım bir insanı sevmek imkânsız geliyor bana."
"Biz aynıydık. Erotik isteklerimizde son derece utanmazdık. Şefkat içinde alaycıydık. Birbirimizi yer gibiydik, tek sorun, önce kimin doyup masayı terk edeceğiydi."
"Kendimle geçirdiğim zaman kendimi en iyi hissettiğim zamandı."
"Çevrem kendilerini ifade etmek isteyen insanlarla doluydu. Ama istekleri anlattıklarından, ihtiyaçları mesajlarından daha büyüktü."
Dürüstlük her zaman en iyi politika sayılmıyordu.
Sayfa 78Kitabı okudu
Bilinir ki,ahırda yer daralınca hayvanlar birbini ısırmaya başlar.
"Sevgisizlik ne kadar acı verici bir şey" dedi, "insanların içindeki kötülüğü ortaya çıkartır.
“Annem öldüğünde şöyle düşündüğümü çok iyi hatırlıyorum: Annem artık beni göremeyecekti, o halde beni kim görecekti.?”
...kendimi yalnız hissetmemiştim.Yalnızlık ve özlem aynı madalyonun iki yüzüdür.
Sayfa 18Kitabı okudu
Başkalarının onlara öğrettiklerinden çok daha fazlasını kendi kendine öğrenen insanlar vardır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Şimdi ne olacak? Yoksa günahlarımızla yüzleşme zamanı mı geldi?
Sayfa 183Kitabı okudu
..boş bir kap gibiydi, meyvesi olmayan bir kabuk gibiydi, içinde mücevher olmayan bir mücevher kutusu gibiydi. Onun ruhsal melekeleri için az gelişmiş demek doğru olmazdı. Bu tanım vücudun diğer fiziki ve mekanik bölümleri gibi ruhu da "gelişebilen" bir şey olarak göstereceğinden kuvvetli bir ideolojik önyargıyı beraberinde taşıyordu. Onun felaketi bir ruhunun olmamasıydı. Bu nedenle diğer insanlara karşı vicdanı ve düşünceliliği yoktu, o tamamıyla bir hayvan-insan olarak yaşıyordu. Kendi rahatı da onu hiç ilgilendirmiyordu ve her anı programlanmış bir robot gibi yaşayarak geçiriyordu.
Sayfa 120Kitabı okudu
"Bu kadar kesin sınırları olan bir hayat bana uymaz."