Artık iyice uç sahneler içeren bir yığın polisiye dolaşımda dönüyor. Ne yana dönseniz yeni Hanniballer. Hem fikri olarak aşkın hem hayvansal olarak aşkın yırtıcılar, fetiş haline getirilmiş ölüm ve ölü unsurları. Cesedin ince bağırsağından bağcık yapmalar falan gırla gidiyor.
Abinin "güzel abi" tabiatına yakışmayacak şeyler tabi bunlar. Ahmet abinin kitaplarında kan, sıvı olduğu için akıyor; ölü, ölü olduğu için kokuyor. Ki ölüm olan yere akıl sağlığı dilenir. Ölümün hayranlık uyandırması gereken bir tabiatı yoktur, ölü soğuktur, ölüye en fazla kayıtsız olunabilir, öyle olunmalıdır sanıyorum.
Ahmet abimizin kitaplarında; dünyanın gerçek unsurları olan, cesedi, kulamparayı, sübyancıyı çokta hayran olmadan tanıyabiliriz. Her yaştan arkadaşlarımızın keyiflice, yorulmadan okuyabileceği, su gibi akan kitapları süreklidir.