Sivastopol

Lev Tolstoy
Büyük Rus yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy Savaş ve Barış, Anna Karenina, Diriliş gibi büyük romanları, Kazaklar, Hacı Murat, Baskın, İvan İlyiç'in Ölümü, Çocukluk-Ergenlik-Gençlik Yılları, Sivastopol Hikâyeleri gibi büyük ve küçük hikâyeleri ile Dünya Klasikleri arasında en önde yer almıştır. Tolstoy üç hikâyeden oluşan bu Sivastopol Hikâyeleri kitabında Sivastopol'ün Fransızlar karşısında korkunç direnişini gerçekçi bir dille anlatmaktadır. Yazar kendi sözleriyle şöyle demektedir. "Burada savaşı; kurallı, güzel ve parlak düzeniyle, müzikli trampetli sesleriyle, dalgalanan sancaklarıyla, atlarının sırtındaki generalleriyle görmüyorsunuz. Burada savaşın gerçek ifadesi olan kan, acı ve ölüm gibi kelimelerle bile ifedesi zor olan korkunç bir olayın gerçek yüzünü görüyorsunuz." Ayrıca hikâyelerimin, ruhumun tüm gücüyle sevdiğim, onun tüm güzelliklerini vermeye çalıştığım, her zaman güzel olan, eskiden de, şimdi de, gelecekte de güzel olan kahramanı tektir: Gerçek!"
184 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1855
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Acemi bir Tolstoy okuyucusu olarak sıradan bir savaş hikayesi gibi başlayan SİVASTOPOL un derin anlamını kavrayabildim artık .. '' Savaşlar yazarlar doguruyor '' savaş görmuş bizzat içinde bulunmuş insanların bakışı ile sus pus evlerınde oturan elinde bir fincan kahveyle hımmm ''Bu da neymiş pek bir abartmış'' diye ahkam kesen okur arasındaki ...dönem,fikir,yediği ekmek,ayagındaki ayakkabı,silah namlusunun kokusu,top güllesinin kulak patlatan sesi, kadar fark var.... '' siz hiç ölüm korkusu nedir bilirmisiniz ? ya kan kokusu? biz toplu halde dondukmu soguktan ? ya da bitlendikmi binlerce kişi ? ekmegi ısırırken hüngür hüngür agladıkmı acaba ...ne kadar aç kaldık ? hangimizin bacagını sıhhıyede kopara kopara aldılar.... bu gün ölecegim diyerek güne başlayıp ...ölürken öldüğünü bile anlamayıp arkadaşına olan onıkı kopik borcunu düşünen adamların hikayesini anladığımız gün sanırım bizde insan olma yolunda bir adım daha ilerlemiş olacagız.. klasikler beni sıkıyor ,yoruyor , bunlar gelmiş geçmiş şeylerdir ,diye düşünüyorsanız söyleyecek birşeyim yok ama büyümek istiyorsanız ''OKUYUN'' barışla kalın....
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Benim öykümün kahramanı, hakikattir!
“Savaşı bando, mızıka ve dalgalanan sancaklar eşliğinde at oynatan generaller, düzgün sıralar oluşturup pırıltılı giysiler içinde geçit yapan askerler olarak değil, gerçek yüzüyle görüyorsunuz: Kan, acı ve ölüm olarak” (s.11).   Bu yıl içerisinde savaşın yıkıcılığını, doğaya, insan ve toplumlara verdiği zararı Leonid Andreyev’in “
Kızıl Kahkaha
Kızıl Kahkaha
”¹ ile
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Tolstoy okumayı seviyorum. Dili öyle akıcı ki kendinizi kitaba ilk sayfadan kaptırıveriyorsunuz. Onun eserlerini okurken adeta okumuyor da izliyormuşum gibi hissediyorum. İlk kitaplarından biri olan Sivastopol, savaşın tüm o çirkin yüzünü, Fransız-Rus çarpışmalarını en şiddetli haliyle aktarıyor. Savaşın insanlar üzerindeki ruhsal yıkımlarını okumak her daim acı veriyor. Şu alıntıya, anlatıma bir bakın: "Hemen oracıkta bir sedye üzerindeki bir başka yaralının, silah arkadaşının ameliyatını izlerken nasıl kıvrandığını ve fiziksel bir acıdan çok, başına gelecekleri beklemenin ruhsal acısıyla inleyişine tanık oluyorsunuz; ruhunuzu allak bullak eden bir görüntüye tanık oluyorsunuz: Savaşı bando mızıka ve dalgalanan sancaklar eşliğinde at oynatan generaller, düzgün sıralar oluşturup pırıltılı giysiler içinde geçit yapan askerler olarak değil, gerçek yüzüyle görüyorsunuz: Kan, acı ve ölüm olarak."
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Bir yazarın belki de kendini büyütebileceği en önemli olaylardandır savaş görmek, savaşa şahit olmak... Biz insanlar bile şimdi savaş ortasında iken nasıl tedirgin, üzgün bir ruh halinde oluyoruz... Hele de savaş ortasında insanın hali kim bilir nice olurdu... Yazar Fransız- Rus çatışmaları arasında geçen gözlemleri ve kurgulamaları, gördüğü tüm olaylar, şahitlikleri belki de savaşı en iyi anlatabilecek bir kitaptı... Keşke böyle savaşlar olmasa ve bizde şahit olma durumunda olmasak... Okuyun, okuyun efendim...
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitabın sosyolojik ve psikolojik tahlilleri muazzam. En belirgin sosyal mesajı ise kibrin ne menem olduğu şu #alıntı 'Kibir, kibir, kibir… Her yerde kibir. Hatta bir mezarın ağzında, yüce bir amaç uğrunda ölmeye hazır insanlar arasında bile kibir. Kibir! İçerisinde bulunduğumuz yüzyılın bir karakteristik özelliği ve özel bir hastalığı sanki
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sivastopol, Tolstoy'un şimdiye kadar okuduğum en farklı eseriydi diyebilirim. Şu ana kadar okuduklarım daha çok Tolstoy'un hayat felsefesini ele alan kitaplardı. Her ne kadar Savaş ve Barış gibi çok önemli bir eserini hala okuyamamış olsam da savaş temalı kitabıyla beni çok içine alan bir eserdi Sivastopol. Sivastopol kuşatması 1854- 1855 yıllarında Birleşik Krallık,Fransa ve Osmanlı ittifakiyla Rusya arasında cereyan eden Kırım Savaşı sırasında oluşan bir cephedir. Bu eserin edebiyat dünyasında yankı uyandırmasında şüphesiz Tolstoy'un bu savaşa bizzat subay olarak katılmasının etkisi büyük. Devamı : kitapofisihakan.com/edebiyat/sivast...
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın sayfasını açıp okumaya başlayınca kendinizi savaşın ortasında buluyorsunuz. Düşen güllelerin sarsıntısıyla çamurlu toprağı havaya kaldırışını, cephedeki barut ve kan kokusunu, revirdeki insanların hayatlarını veya uzuvlarını teslim edişini görüyorsunuz. Bittimi? hayır! Beyaz bezler toplanacak, ölüm ve acı makineleri yeniden ıslık ıslığa çalışmaya başlayacak ve yeniden masum kanları dökülüp, yeniden inmeler, lanetler duyulacak. Bi bakmışsınız kitabın sonuna gelmişsiniz. Geriye ise, savaştan evine yeni gelmiş bir askerin yaşadığı huzur kalıyor içinizde.. Keyifli okumalar.
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Tolstoy’dan bir çırpıda okunabilecek okuyanda çok derin izler bırakacak Harika bir eser. Bu eseri özel yapan bir diğer nedense bana göre Tolstoy’un bizzat Kırım savaşına subay olarak katılmış olması. Bu döneme ait yaşananları bizzat kendisinin gözünden okuyoruz bu kitapta. Fransız ve Rus çarpışmalarını da detaylı bir şekilde işliyor bu romanında. Savaşın insan psikolojisi üzerinde ki etkisi yıkıcı kan ve vahşet dolu sahneleri adeta bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiriyor insanın okurken. İlk sayfalarında özellikle çok etkilendim bazı kısımlardan. İlk yazdığı romanlarından olması sebebi ile dili çok güzel. Aşina olmayan henüz hiç Tolstoy’un kalemi ile tanışmamış kişiler için başlangıç olarak güzel bir tercih olabilir diye düşünüyorum.
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sivastopol
Savaşın hep kahramanlıkları anlatılır yıllarca insanlara diğer karanlık yüzü devletler tarafından hep karanlıkta bırakılmak istenir.Cephede ölüm korkusuyla geçen her saniye nasıl bir ıstırap yaşayan bilir sadece ve bunu yaşayıpta insanlara aktaran muhteşem kalemler sayesinde okudukça bizde öğreniyoruz.Kafası kopanlar,bacağı,kolu,herhangi bir uzuvları zarar görenler ve bunu gören arkadaşları nasıl bir psikolojide bunları düşündükçe işin içinden çıkamıyoruz.Anlatacak o kadar çok şey var ki en iyisi mi siz Tolstoy amcamızın bu ilk eserlerinden olan kitabını okuyun;savaşa insanları bir hiç uğruna şan,şöhret,ünvan uğruna telaf ettiren savaşa karşı bakışınız çok değişecek...
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,472 okunma
217 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Savaşlar Yazar Doğurur
Tolstoy'dan savaş temalı bir eser daha. Tabii, buradaki savaş cephede gerçekleşen vurdulu kırdılı savaştan daha ziyade savaşın getirdiği acı, korku, endişe, hayal kırıklığı, kibir ve umut dolu tarafını işlemiş. Umut dolu tarafını bir çocuğun hayal dünyasından görüyoruz. O kadar harika betimlemelerle başlıyor ki Sivastopol'u adım adım geziyorsunuz. Yazarın, savaşı yaşamış birisi olması kitapta kendini hissettiriyor. "Savaşlar yazar doğurur" tezenin net bir örneği. Beğendiğim bir şey eser oldu. Tolstoy okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Sivastopol Öyküleri
Sivastopol ÖyküleriLev Tolstoy · Iletişim Yayıncılık · 20162,472 okunma

Yazar Hakkında

Lev Tolstoy
Lev TolstoyYazar · 205 kitap
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı. Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir. Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti. Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı. Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi. Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir. Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır. Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular. 82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.