Sivil itaatsizlik, vicdanın gösterdiği yola karşı kendi emrini dayatan bir otoriteye direncin ve direnişin ifadesi. Şiddete karşı şiddetsiz bir mücadelenin; silaha karşı silahsız bir meydan okumanın da…
Çağlar boyu, hem düşünce, hem uygulama planında değişik tezahürleriyle karşımıza çıkan bir siyasal tavrı ifade ediyor sivil itaatsizlik. Büyük düşünür Thoreau’nun ‘sivil itaatsizlik’ kuramından hareketle Gandhi’nin geliştirdiği ‘sivil itaatsizlik’ örneğiyle de, modern zamanlarda özellikle tartışılıyor.
Peki, kendi dayattığı tarifle ‘iyi vatandaş’ olmamızı sağlayan muktedirlere karşı, sivil itaatsizliğin bize açtığı ‘iyi insan’ olma yolu, tam olarak nedir? Sivil itaatsizlik ne gibi uygulama modellerine sahiptir ve hangi durumda hangisi daha etkilidir? Bu düşüncenin ve uygulamanın tarihte yeri nedir, bugün nasıl bir karşılığı vardır. Özellikle Türkiye açısından, sivil itaatsizlik ne anlam taşımaktadır?
Elinizdeki kitap, baskıya karşı direnmenin tarihî ve fikrî kaynaklarını; sivil itaatsizliğin sosyo-politik çerçevesini, temel unsurlarını ve meşruiyeti meselesini akademik titizlikle ve ustalıkla inceliyor.
Gerek ülkemizde gerekse İslam dünyasında cereyan eden sivil ve özgürlükçü açılımları hem doğru anlamak; hem de meşru ve demokratik bir zemine oturtmak için, Sivil İtaatsizlik sağlıklı bir düşünsel altyapı sunuyor…
