Kitabı bitirmemin üzerinden uzun zaman geçti. Esere dair düşüncelerimin burada ölümsüzleşmesini gerçekten istiyorum. İleride en çok bana rehberlik edecek olan yine benim görüşlerim olacak çünkü.
Gürcü yazar Erlom Ahvlediani’ye ait, katilini arayan bir kanatlının romanı... Yazar, olayı başarılı şekilde gerçekliğe bürüdüğünden dolayı, anlatılanlar zihninizde yüksek çözünürlüklü beliriyor. Bir elin dahi duygusu olabileceğini düşünüyorsunuz. Hatta bir müddet sonra zor koşullarda o eli anlamaya başlıyor ve onunla empati kuruyorsunuz. İşte böyle bir sunumla karşılıyor sizi kitap. Olağanüstü durumlar, gayet sade ve net anlatımla dünyanın en normal şeyleriymiş gibi geliyor size. Bir bakmışsınız başı boş bir sivrisinekle onun katilini arıyorsunuz. Bir yandan da zihinde oluşan yersiz, basit ama cevapsız sorularla boğuşuyorsunuz. Hiç yormuyor, hiç zorlamıyor sizi bir şeylere. Adeta ağırlıyor sizi ve olanları gösteriyor bir bir.
Ve hiç atlamak istemem, şöyle bir sitemi de var yazarın kahramanlara karşı: “Onların bildiği her şeyi ben de bilmeliyim. Onların hepsi benim yaratılarım. Onlar benim bildiğimden fazlasını bilirse, gebertirim onları, delik deşik ederim, uçurumdan aşağı fırlatırım hepsini!”
Kitabın sonu beni tatmin etmese de, tavsiye edilmeyi hak ediyor kesinlikle..
İncelememi okuduğunuz için teşekkür ederim:)