Siyah Beyaz Tabletler

Nurullah Genç
hâfızam yanarken ağrıyor başım günâh kadar mahsurluyum bu yerde
insanlığı arıyorum her sabah başım dönüyor.
siyah ve beyazdır artık dünya siyah ve beyazdır zaman
sen bir rüyâya mahkûmsun ben imtihânın içinde bu nasıl bir kanlı belâ direniyor başım hâlâ
Timaş YayınlarıKitabı okudu
alnımın damarı çatlıyor, yetiş yetiş ey Hayret'i öldüren Sühân
Timaş YayınlarıKitabı okudu
kol kırılıp kalıyor da kalmıyor kırılınca kalp
Timaş YayınlarıKitabı okudu
İşler miydim..?
Sevda sarayında ihtilâl oldu Âsi kalbim sana geldi, görmedin Eşiğinde boyun büküp, lâl oldu İnâd ettin, kapısından girmedin Bilse idim karanlığın içini İşler miydim bu garipler suçunu Hainlere tarattığın saçını Benim için, bir kez bile, örmedin Hasretinle ırmağımı taşırdın Kötürümdüm; sıra dağlar aşırdın Gözlerinin âteşinde pişirdin Yanar oldum; bir damla su vermedin Derdim aktı gece gündüz kelâmdan Mezarıma su taşıdım elemden Seni suâl ettim bütün âlemden Sen beni ölümden bile, sormadın yüreğimi yerden yere vurdun da bir ben kaldım, bir de zulüm ardında neyim varsa kırdın gönül yurdunda minnettârım; zincirimi kırmadın
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Büyüyor, büyümekte olan...
gönlümde kırdığım tespih tanelerin bana benzer; neyleyim ey her gün kendime kurduğum pusu içimde büyüyen metaforların anaforunda öldürdün beni
Timaş YayınlarıKitabı okudu
İncitmişim...
günâh kadar mahsurluyum bu yerde âh, nasılda incitmişim toprağı
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Pembe bir duvara astım...
arıyorsun diye sokak aralarında pembe bir duvara astım rûhumu geri dönen mektuplardır düşlerim sarıda kayboldu hokka ve kalem nefsimizin kuyusundadır ölüm
Timaş YayınlarıKitabı okudu
Resim