Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyah Köpekler

Ian McEwan

Siyah Köpekler Sözleri ve Alıntıları

Siyah Köpekler sözleri ve alıntılarını, Siyah Köpekler kitap alıntılarını, Siyah Köpekler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Daha bitirmedim. Başka bir şey vardı. Bu tedirgin edici şeyleri düşünüyordum, ama mutluydum. Sessizlikte oturup dağların kırmızıya dönüşmesini izlemek, ipeksi akşam havasını solumaktan başka bir şey istemiyordum ve Bernard'ın da aynı şeyleri yaptığını, aynı şekilde hissettiğini biliyordum. Yani burada başka bir sorun vardı. Durgunluk ya da sessizlik değil. Reformcu sosyal demokratların vefasızlığına, şehirde yaşayan yoksulların koşullarına üzülüyorduk; tanımadığımız, o anda yardım edebilecek durumda olmadığımız insanlar. Yaşantılarmız bu yüce an için bir araya gelmişlerdi - yaşı beş binden fazla, kutsal bir yer, birbirimize duyduğumuz sevgi, ışık, önümüzdeki büyük boşluk - ama biz hâlâ bunu yakalayamıyor, içimize yöneltemiyorduk. Şimdiki zamanın içinde kendimizi özgür bırakamıyorduk. Bunun yerine diğer insanları özgürleştirmeyi düşünmek istiyorduk. Onların mutsuzluğu hakkında düşünmek istiyorduk. Kendimizi maskelemek için onların sefaletini kullandık.
Sayfa 39 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Bir süre sonra, artık kurbanları düşünmeyi kaldıramadım ve sadece onlara zulmedenleri düşündüm. Kulübelerin arasında yürüyorduk. Nasıl iyi inşa edilmişlerdi, ne kadar uzun süre ayakta kalmışlardı. Temiz yolların her biri, üzerinde bulunduğumuz rayları geçerek ön kapıya ulaşıyordu. Kulübeler çok uzaklara kadar önümüzde uzanıyorlardı, yolun sonunu göremiyordum. Bu, yollardan sadece biriydi ve bu kamp da sadece diğerlerinden biriydi, karşılaştırıldığında diğerlerine göre küçük bir kamp. Tersine dönmüş bir hayranlığa düştüm, çıplak merak; bu eseri hayal etmek, bu kampları planlamak, onları inşa etmek ve onları yürütmek, devamlılığını sağlamak, onların yakıtı olan, kasabalardan ve köylerden gelen insanları sıraya koymak. Böylesine bir enerji, böyle bir adanış. İnsan bunu hata olarak adlandırmaya nasıl başlayabilir?
Sayfa 112 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Reklam
"Durum şu ki Alman birliği kaçınılmaz bir şey. Ruslar savaş tehditlerini sürdürecekler, Fransızlar silahlarını sallayacaklar, İngilizler 'hımm' ve 'ah' diyecekler. Amerikalılar'ın ne isteyeceğini, onlara en çok neyin uyduğunu kim bilir? Fakat bunların hiçbiri önemli değil. Almanlar birleşecekler çünkü bunu istiyorlar, bunun için anayasalarındaki değişikliği yaptılar ve hiç kimse onları durduramaz. Bunu mümkün olduğu kadar çabuk gerçekleştirecekler çünkü sağduyulu hiçbir başbakan bir zaferin halefine gitmesine izin vermeyecektir. Bunu Batı Almanya'nın şartlarına göre gerçekleştirecekler çünkü bunun bedelini ödeyecek olan onlar."
Sayfa 70 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
"Bernard, içinde bulunulan ana katılmanın kendi isteklerine düşkünlük olduğunu düşünüyor. Fakat bu saçma. Hiç sessizlikte oturup, kendi hayatı hakkında ya da hayatının Jenny'ninki üzerindeki etkisi hakkında düşündü mü? Ya da neden tek başına yaşayamıyor ve ona bakan su kahya kadınla yaşamak zorunda? Isı ve geliri var, telefonu bütün gün çalıyor, her zaman bir konuşma yapmak, bir panelde ya da başka bir şeyde bulunmak için koşturuyor. Ama asla düşünmüyor. Yaradılışın güzelliği için duyulan huşu içinde tek bir an geçirmemiştir. Sessizlikten nefret ediyor, yani hiç bir şey bilmiyor. Sorunu cevaplıyorum: Bu kadar rağbet gören biri nasıl durgunluk yaşayabilir? Yüzeyde etrafa savrularak, bütün gün daha iyi düzenlendiklerinde her şeyin nasıl olabileceği hakkında konuşarak ve temel hiçbir şey öğrenmeden."
Sayfa 40 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
(3/3) Bu düşünceler Bernard'a 1946'da, Languedoc'ta bir çam ağacının altında geldi. Bu June'la paylaşabileceği bir gözlem değildi, derin bir öğrenme, cesaretini kırarak onu sessizliğe gömen bir gerçeği tanıma anıydı. Sonra kendi kendine sordu: Unutmak insanlık dışı ve tehlikeli, hatırlamaksa sürekli bir işkence olduğunda, bu toz ve gözeneklerle kaplı Avrupa'dan iyi olması mümkün ne olabilirdi?
Sayfa 167 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
(2/3) Daha önce savaş hakkında düşünmemiş gibi görünüyordu. Savaşın bedeli hakkında hiç düşünmemişti. İşinin ayrıntılarıyla, işini iyi yapabilme kaygısıyla çok meşguldü, en geniş bakış açısı, savaş amaçları, savaşı kazanmak, istatiksel ölümler, istatiksel yıkımlar ve savaş sonrası yeniden yapılanmaydı. İlk defa felaketin büyüklüğünü duygusal anlamda hissetti; bütün bu tek ve yalnız ölümler, konferanslarda, gazete başlıklarında, tarih kitaplarında yer almayan, sessizce evlere, mutfaklara, paylaşılmayan yataklara ve acı veren anılara çekilen, aynı şekilde tek ve bireysel olan bütün bu kederi yeni fark ediyordu.
Sayfa 167 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Reklam
"Özellikle bu günlerde, ütopyaların kaderci niteliği hakkında herkesin aktardığı Isaiah Berlin'in satırlarının farkında mısın? Diyor ki, eğer insanlığı barışa, adalete, mutluluğa ve sınırsız yaratıcılığa nasıl götüreceğimi kesin olarak bilsem hangi bedel çok yüksek olabilir? Bu omleti yapmak için kırmam gereken yumurtaların sayısı sınırsız olabilir. Bildiklerimi bilerek, eğer milyonların sonsuza dek mutlu olabilmesi için bugün binlerce insanın ölebiliceğini kabul edemiyorsam, görevimi yapamazdım.
Sayfa 89 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
Doğu Alman Hükümeti'ne karşı olan müthiş bir kuvvet, can çekişen bağlılıkların, bir çeşit nostalji olarak, çok geç keşfedileceği bir duruma ulaşmıştı; Sovyetler Birliği doğudaki uydularını kontrol etmedeki çıkarlarını kaybetmişti. Askeri alan dışında artık bir süper güç değildi ve yoğun bir şekilde Batı'nın iyi niyetine ve Alman parasına ihtiyacı vardı. Alman Birligi'nin uygulamadaki zorluklarına gelince, onlarla daha sonra uğraşılabilirdi, politik evlilik, Başbakan'a tarih kitaplarında bir yer ve milyonlarca yeni minnettar seçmenle gelecek seçimi kazanma şansını sağladıktan sonra.
Sayfa 72 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
(3/5) Resmi tavırlar çok sert ve cezalandırma eğilimliydi. Tabii ki hiç bir mali destek yoktu. Evli olmayan anneler toplum dışına itilmiş bir yüzkarasıydılar, nefret dolu yardımlara, kilise gruplarına ya da başka insanlara bağımlıydılar. Hepimiz bizi düz ve dar yolumuzda tutacak yarım düzine korkunç, uyarıcı öykü bilirdik. O öğleden sonra bunlar yeterli değildi, ama rüzgâr ve yağmurun bugünkü gibi şiddetle penceresini dövdüğü evin en üst katındaki bu küçük odaya çıkarken, kötü kaderimi çizdiğime emindim.
Sayfa 55 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
(2/5) Evli olmayan anneler sokaklarda yürütülüyor, onlara bakmakla görevli kuruluşlar tarafından küçük düşürülüyorlardı. Kızlar düşük yapmaya çalışırken kendilerini öldürüyorlardı. Şimdi çılgınlık gibi görünüyor, ama o günlerde hamile bir kız herkesin haklı olduğunu, çılgın olanın kendisi olduğunu ve başına gelen herşeyi hak ettiğini düşünme eğilimindeydi.
Sayfa 55 - Arion Yayınevi, Çeviren: Nejla Özgür, Mayıs 1995, 1. BasımKitabı okudu
180 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.