Başka bir evrende, en güzel halleriyle. Daha adaletli bir evrende ikisinin de ortak payda da buluştuğu bir yerde. Nil'in fedakarlıklarının olmadığı bir yerde, buluşmaları dileğiyle.
Bu kitap benim için çok farklı. Benim için farklı anlamlar barındırıyor. Bazen kitap karakterleri sizi yansıtır. Siz bile kendinizi o kadar iyi ifade edemezsiniz. Nil de benim için öyleydi. Benim ifade edemediğim duyguları ifade etmişti. Onu anlamak istemezdim ama maalesef anlıyorum ;)
Gelelim Pamir'e... Ona kıyamıyorum. Aslında Pamir'e değil, Pamir yerine koyduğum kişiye kıyamıyorum desem daha doğru olur.
Ben bu kitabı unutmak isterdim. Bana hissettirdiklerini, yeri geldiğinde Nil ile ortak düşüncede bulunduğumuz noktaları unutmak isterdim. Ya da hiç yaşamamış olmayı. Belki bir gün bu kitabı unutabilirim. Bana hissettirdiklerini unutabilirim... Unutmak istiyor muyum diye sorarsanız, arafta kalırım.
Bu dünya da en zor şey ne diye sorarsanız bence beklemektir. Görmesini beklemek, hissetmesini beklemek, sevmesini beklemek... Nil sahiden bu kadar süre nasıl başa çıkmış tüm bu olanlarla merak ediyorum. Çünkü ben çıkamadım.
"Kasımlar acıtır, sen benim kasım ayımsın. Acımsın."