Stephen King'in bu zamana kadar okuduğum en kısa kitabıydı. Tabi alışmışım yüzlerce sayfaya, çok garip geldi gerçekten. :)
Doksanlı yaşlarında olan Gary'nin çocukluk yıllarının kabusu olan korkusunu kaleme almasıyla hikayemiz başlar. Artık korkacak neyi kalmıştır ki, hâlâ korksa bile bunu yazacak ve özgür kalacaktı. Evet, artık özgür olması gerekiyordu. 9 yaşında yaşamış olduğu o olay neden tüm hayatına bir ağ örmüştü ki, buna artık bir son vermesi gerekiyordu ve yazdı.. Hikayemiz, Gary'nin 1914 yılının yaz mevsiminde, Castle Nehri'nin kıyısında siyah takım elbiseli adamla karşılaşmasını konu alıyor. Abisinin öldüğü o yıl, Gary için zor geçerken bir yandan da nereden geldiği bilinmeyen bir adam ortaya çıkmıştır. Ve işler gitgide tatsızlaşmaya başlamıştır.
King bu kitabını yazarken Nathaniel Hawthorne'un "Genç Goodman Brown" adlı öyküsünden esinlenerek yazmış. Yıllar yılı zihninden yer edinen bu hikâyeyi artık kendi yorumuyla baştan yaratmak istemiştir ve yapmıştır da. Merak edenler için arka sayfalarda Hawthorne'un hikayesine de yer verilmiş. Kitap, klasik King okuyucuları için çerezlik ve basit kurguya sahip, fakat yine de sıkı bir King okuru olarak kendi adıma severek okudum. Ana Juan'ın da illüstrasyonlarıyla Siyah Takım Elbiseli Adam sizleri bekliyor. Dikkatli olun, nehire çok yaklaşmayın, benden söylemesi..
