"... mânâda yücelmiş de yücelmiş tarihe destan yazdırtmış kadınlar önünden geçiyordu. Fatihlerin hanımı, Yavuz Sultan Selim`in kızları, bin atlı akıncıların bacıları, Atatürk'ün annesi... Tarih, ne güzel kadınlarla dolu idi."
Deniz ve gökyüzünün birleştiği yerde turuncu ve mor renklerin oyunu var...
Işık düzeni, insanı soluksuz bırakıyor...
Martılar dalgalara doğru neşeli inişler yapıyor.
Uzaklardan gemiler geçiyor, zarif ve nazlı...
Hafiften yaprak hışırtıları geliyor...
Çarpıcı güzelliklerin hepsi bir araya toplanmış...
Bir cümbüş işte...
Bir cümbüş ki!.. Ressamın eline palet verdiriyor. Şaire art arda yıllarca söylenecek, dudaklardan silinmeyecek mısralar yazdırtıyor. Yeni bir aşka tutulmuş bir şarkıcı, güfte yapıyor...
Genç biri Çamlık tepesinde oturmuş pembe hayallere dalmış...
Yaşlı bir kadın penceresinden köhnemiş hayatına ağlıyor.