“Modern dönem, sadece etkileşimi artırmakla kalmamış; kültürün geleneksel kaynaklarına karşı da bir savaş açmıştır. 19. yüzyıldan itibaren hüküm sürmeye başlayan İlerleme inancı ve Pozitivizm, geleneği ilerleme sürecinde bir engel olarak görmüş ve ilerleme miti adına, “eski” ile “yeni” arasında kesin bir sınır çizerek “yeni olan”ın “iyi olduğuna” kitleleri inandırmıştır.”