Siyaset Teorisine Giriş

Andrew Heywood

Siyaset Teorisine Giriş Sözleri ve Alıntıları

Siyaset Teorisine Giriş sözleri ve alıntılarını, Siyaset Teorisine Giriş kitap alıntılarını, Siyaset Teorisine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bazen siyasetçilerin kullandığı dil, kelime oyunlarını sanata dönüştürme tehlikesi taşır; kamuoyunu yanıltmak için kasıtlı olarak muğlak ve çelişkili dil kullanmanın en çarpıcı örneği George Orwell'in Nineteen Eighty Four'daki Hakikat Bakanlığı'nın şu açıklamasında görülebilir: Savaş Barıştır, Özgürlük Kölelik ve Cehalet Güçtür.
Thomas Hobbes (bkz. s. 150) Siyasetin temel amacını düzenin devam ettirilmesi olarak gören Hobbes, bunun da sadece mutlak bir egemen gücün tesis edilmesiyle sağlanabileceğini kabul ederek Bodin'i takip eder. Bununla beraber onun sosyal sözleşme teorisi şeklinde ileri sürdüğü ve yaygın doğal hukuk kavramına dayanmayan oldukça akılcı mutlakiyet anlayışı, egemen gücün keyfi ve mutlak eylemlerine izin verir.
Reklam
Ütopya' kelimesinin iki kaynağı bulunmaktadır: Yunanca 'olmayan yer' anlamında ou topos ve yine Yunanca 'iyi yer' anlamında eu topos. Günlük kullanımda ütopya ideal veya mükemmel toplumu ifade eder.
dil, dünyamızın resmidir. bu resmi karalamayalım.
20. yüzyılın sonlarında dilin 'siyaseten doğru' kullanılmasında ısrar eden hareket sayesinde yeni bir tartışma gündeme gelir. Feministlerin ve Sivil Haklar Hareketleri'nin baskısıyla dili ırkçı, cinsel içerikli ve diğer küçültücü ve aşağılayıcı imalardan temizleme girişimlerine şahit olunur. Bu harekete göre, toplumdaki genel güç yapısını yansıtan dil sürekli bir şekilde hakim grubun lehine kontrol altındaki grubun aleyhine olacak şekilde ayrımcılık için kullanılmaktadır.
Badin The Six Books of the Commonweal'de ([1Ş76] 1962) kanunları yapan fakat kendisi bunlarla sınırlı olmayan egemen bir gücün var olduğunu ileri sürdü: Bµ görüşe göre hukuk, tebaanın zorunlu olarak uydu­ğu egemen gücün emirlerinden öte bir şey değildir. Bununla beraber Bodin despot yönetim biçimine taraftar olmadığı gibi onu meşrulaş­tırmaya da çalışmaz. Bilakis o, egemen hükümdarın gücünü sınırlandıracak, Tanrı'nın iradesi ve doğal hukuk şeklindeki daha üst bir hukukun varlığım kabul eder. Aslında bu görüş ile bir anlamda dünyevi iktidarların egemenliği ilahi otorite ile desteklenmektedir. Diğer taraftan Hobbes egemenliği otorite yerine güce dayandırarak açıklamaya çalıştı. O görüşlerini, egemen güce olan ihtiyacı insanoğlunda mevcut (ilk günahtan kaynaklanan) ahlaki kötülüğe bağlayarak açıklayan Augustine'e kadar giden gelenek üzerine bina etti. Hobbes, Leviathan'da ([1651] 1968) egemenliği, zorlayıcı gücün tekeli şeklinde tanımlayarak, bunun tek bir yöneticinin elinde olması gerektiğini savundu. Hobbes'un tercih ettiği rejim çeşidi monarşi olsa da o, meydan okunulamaz olması şartıyla, egemen gücün oligarşik bir grup ve hatta demokratik meclis elinde olmasını kabule hazırdır.
Joseph de Maistre (1753-1821) Fransız aristokrat ve siyaset düşünürü Maistre Fransız Devrimi'nin şiddetli bir münekkidi ve yönetimin babadan oğula geçtiği ırsi monarşinin savunucusu idi. Onun siyaset felsefesi 'efendi'ye gönüllü ve tam itaate dayanır. Maistre organik yapıya sahip olan toplumun 'taht ve sunak'la resmedilen ikiz ilkeler ile bağlanmadığı takdirde par­çalanıp çökeceğine inanır. Ona göre dünyevi hükümdarlar nihai olarak Papa'nın üstün ilahi iktidarına tabidir. Maistre'nin temel siyasi eserleri Considerations sur la France (1796) ve Du Pape'dir (1817).
Reklam
126 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.