Siyaset Teorisine Giriş sözleri ve alıntılarını, Siyaset Teorisine Giriş kitap alıntılarını, Siyaset Teorisine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Otoritesiz güç, siyasi yönetim düzeninin tamamen tehdit, cebir ve şiddet sistemleri ile sağlanabildiğini iddia eder. Hitler, Pol Pot veya Saddam Hüseyin gibi totaliter diktatörlüklerde bile, en azından rejime ideolojik açıdan bağlı veya karizmatik liderin etkisi altındaki vatandaşlar üzerinde bir dereceye kadar otoritenin mevcudiyeti söz konusudur. Otoritesiz gücün açık örneği askeri darbelerdir, ancak burada bile gücün başarılı bir şekilde uygulanması askeriye içindeki mevcut otorite yapısına dayanmasına bağlıdır. Otoritenin anlamını açıklamada karşılaşılan son zorluk terimin zıt kullanımlarından kaynaklanır. Mesela insanlar 'bir makama bağlı otorite' (in authority) veya 'bir konuda otorite' (an authority) olarak tanımlanabilirler. Kişinin bir makam sahibi olması onun kurumsal hiyerarşi içindeki pozisyonunu ifade eder. Bir öğretmen, polis, bürokrat, hakim veya bakan bu anlamda otorite sahibidir. Makam sahibi kişiler olarak onların otoritesi işgal ettikleri pozisyonun resmi 'gücü'ne dayanır. Buna karşın bir konuda otorite olmak, o konuda üstün bilgi
ve - tecrübeye sahip olmak anlamına gelir; buna bağlı olarak bahsi geçen kişilerin görüşlerine özel bir değer verilir. Bilim adamından, doktor, öğretmen, avukat ve akademisyene kadar çok geniş yelpazedeki kişiler bu anlamda 'otorite'dirler ve onların sözleri, alanlarında 'otorite' kabul edilir. 'Uzman otorite'den kast edilen de genellikle budur.
Michael Oakeshott ( 1901-90) İngiliz siyaset düşünürü Oakeshott muhafazakar geleneğe önemli katkılarda bulunmuştur. Sivil kurumların önemine yaptığı vurgu ve siyasetin sınırlı alanda yapılması hususundaki ısrarcı 'tavrıyla, liberal düşünceyle çok yakın ilişki içinde olan konuları öne çıkarır. Oakeshott ideolojik olmayan siyaset tarzının güçlü bir savunucusudur. Muhafazakar düzeni 'tanıdık olanın bilinmeyene, denenmişin tecrübe edilmemişe, mevcut halin sefalete, gerçekleşmiş olanın muhtemel olana tercih edilmesi' şeklinde tanımlayarak geleneksel değerleri ve yerleşik adetleri savunan Oakeshott'un en tanınmış eserleri Rationalism in Politics and Other Essays (1962) ve On Human Conduct'tır ( 1975).
Geleneksel ütopyacı düşünceye alternatif yaklaşım 'anti-ütopyalar' (dystopias) şeklinde gelişmiştir. Bunlar, amacı mevcut toplumdaki tehlike ve tahribatlara dikkat çekmek olan negatif veya tersine çevrilmiş ütopyalardır.